Ayvacık Küçükkuyu Gezilecek Yerler

Ayvacık Küçükkuyu Gezilecek Yerler

Zeus Altarı, Homeros’un İlyada destanındaki Tanrıların İda Dağı’nda yaşadığı ve savaşı yönettiği yeri temsil eder. Kaz Dağları, doğası ve mitolojik önemiyle öne çıkar. Küçükkuyu Mübadele Anıtı, Girit ve Midilli’den gelen göçmenleri anmak için yapılmıştır.

Afrodit Kaplıcası, şifalı suları ve mitolojik geçmişiyle ünlüdür. Behramkale – Assos, Aristo’nun felsefe okulunu kurduğu tarihi bir bölge olup, Athena Tapınağı’na ev sahipliği yapar. Başdeğirmen – Mıhlı Şelalesi, tarihi değirmeni ve doğal güzellikleriyle bilinir.

1. Zeus Altarı

Zeus Altarı, Homeros’un İlyada destanında bahsedilen ve Tanrıların İda Dağı’nda yaşadığı, savaşları izleyip yönettiği yerin bir yansıması olarak, antik dönemde oldukça önemli bir ritüel alanıdır. Bu alan, Dede Tepe üzerinde, deniz ve Edremit Körfezi’ne hakim bir noktada yer alır. Araştırmacılar, bu yüksek tepenin Tanrıların Tanrısı Zeus’a ait olduğuna inanırlar.

Altar, büyük bir kaya kütlesinin işlenmesiyle oluşturulmuş ve bu kaya kütlesine, kayaya oyulmuş basamaklardan oluşan bir merdiven ile çıkılabilmektedir. Zeus Altarı’nda sunak nişleri, oturma alanları ve kaya içine oyulmuş bir sarnıç bulunur. Zeus Mağarası olarak bilinen bu sarnıç, altındaki oda büyüklüğünde bir alan olup, içinde su bulunur.

2. Kaz Dağları

Kaz Dağları, doğa severler için adeta bir cennet olup, oksijene doygun havası, zengin flora ve faunası, yemyeşil çam ormanları, şelaleleri, ırmakları ve endemik bitkileri ile eşsiz bir doğal güzelliktir. Bu bölge, binlerce yıl süren mitolojik öykülerin de merkezi olmuştur. Kazdağları’nda, dünyadaki ilk güzellik yarışmasının yapıldığı ve Truva savaşlarının cereyan ettiği rivayet edilmiştir.

Kazdağları, doğal hayatı zengin bir şekilde barındırır; sincaplardan karacalara, tavşanlardan domuzlara, ayılara, tilkilere, çakallara, kurtlara ve çeşitli kuş türlerine kadar birçok canlıya ev sahipliği yapmaktadır. Aynı zamanda, doğa yürüyüşleri (trekking) yapmak isteyenler içindir.

3. Küçükkuyu Mübadele Anıtı

Küçükkuyu Mübadele Anıtı
Küçükkuyu Mübadele Anıtı

Küçükkuyu Mübadele Anıtı, kasabanın tarihini ve varoluş hikâyesini yaşatmak amacıyla inşa edilmiştir. Küçükkuyu, Girit ve Midilli Adası’ndan gelen mübadele göçmenlerinin kurduğu bir yerleşimdir. Mübadele, 1923’teki nüfus değişimi sırasında, bu bölgelerdeki insanlar için büyük bir dönüşüm süreci olmuştur. Bu yüzden, Küçükkuyu’nun kurucularının ve onların soylarının hatırlanması önemlidir.

Küçükkuyu Mübadele Anıtı, bu tarihsel gerçeği ölümsüzleştirmek için yapılmıştır. Anıt, hem mübadele olayını hatırlatmak hem de bu olayda yer alan insanların, kültürel miraslarının korunmasını sağlamak amacıyla hayata geçirilmiştir. Yapılan bu çalışma, kasabanın geçmişine ve mübadele sürecine olan saygıyı gösteren önemli bir simge olmuştur.

4. Afrodit Kaplıcası

Afrodit Kaplıcası, hem tarihsel hem de mitolojik açıdan büyük bir öneme sahip olan bir bölgedir. Rivayete göre, bu şifalı sularda derman arayanlar, Tanrıça Afrodit tarafından keşfedilen kaplıcalarda şifa bulmuşlardır. Afrodit, tarihteki ilk güzellik kraliçesi olarak bilinir. Bir zamanlar cüzzam hastalığına yakalanarak güzelliğini kaybeden Afrodit, Tanrı Zeus tarafından yanından uzaklaştırılır. Ancak, bir gün İda Dağı’nda yürürken bir kurdun, suyun çıktığı mağaraya girdiğini görür.

Bu mağaradan çıkan 42°C sıcaklığındaki şifalı sularda her gün yıkanarak, Afrodit cüzzamdan kurtulur ve eski güzelliğine yeniden kavuşur. Afrodit Kaplıcaları, günümüzde de şifalı özellikleriyle bilinir ve burada 5 kişilik bir havuz ile 5 adet küvetli banyo odası bulunur.

5. Behramkale – Assos

Behramkale – Assos
Behramkale – Assos

Behramkale – Assos, doğanın ve tarihin mükemmel bir uyum içinde birleştiği eşsiz bir bölgedir. Dağların denizle buluştuğu bu antik yerleşim, Aristo’nun felsefe okulunu kurduğu, Midilli Adası’nı kucaklayan tarihi kent kalıntıları ve bohem yaşam tarzını benimseyen iskelesiyle tanınır. Assos, yüzyıllık taş evleri ve tarihi dokusuyla adeta bir klasik olup, zaman içinde değerinden hiçbir şey kaybetmemiştir.

Assos’ta bulunan ünlü Athena Tapınağı, M.Ö. 6. yüzyılda inşa edilmiştir. Dor tarzında yapılan bu tapınak, zamanla restore edilmiştir. Tapınak kalıntıları arasından sızan ay ışığı, buradaki atmosferi daha da büyüleyici kılar. Sabah erken saatlerde uyanıp Akropol üzerinden şafağın doğuşunu izlemek ve tepeden Edremit Körfezi’nin muazzam manzarasına tanıklık etmek, bu tarihi bölgede yapılması gereken büyüleyici deneyimlerdendir.

6. Başdeğirmen – Mıhlı Şelalesi

Başdeğirmen – Mıhlı Şelalesi, Küçükkuyu’ya hayat veren Mıhlı Çayı’nın çevresinde yer alan ve doğal güzellikleriyle büyüleyen bir bölgedir. Mıhlı Çayı, çevresindeki toprağa sağladığı bereketle, bölgeye yeşil bir cennettir. Ağaçlar o kadar sık ve büyük ki, gökyüzü bile zor görünür. Başdeğirmen mıntıkası, bu doğal güzelliklerin kalbinde bulunan ünlü bir mesire alanıdır.

Bu bölgede, Rumlardan kalma tarihi bir değirmen bulunur. Değirmenin su yolları ve taşları orijinal haliyle korunmuş ve restore edilmiştir. Roma döneminden kalma kemerli bir köprü de bu değirmenin yanında yer alır. Değirmenin birkaç kilometre ilerisine gidildiğinde, yüzülebilecek büyüklükte harika bir gölet ve bu gölete akan etkileyici bir şelale keşfedilebilir.

Paylaş:

Yorum Yaz

Üye Olmadan Yorum Yazın!