Başakşehir Gezilecek Tarihi Yerler

Başakşehir Gezilecek Tarihi Yerler

Yarımburgaz Mağaraları, antik çağlardan kalma yerleşim alanı olarak dikkat çeker. Şamlar Bendi, II. Mahmut döneminde su yönetimi için inşa edilmiştir. Azadlık Baruthanesi, sanayi gelişimi açısından önemlidir.

Aya Yorgi Köyü, etnik çeşitliliğiyle Osmanlı’dan kalan bir yerleşimdir. Şamlar Köyü, tarımsal faaliyetlerle Osmanlı’nın kırsal yapısını yansıtır. Ni’me’l-Ceyş Abdullah Efendi Kabristanı, İstanbul’un fethinde şehit olan bir askeri simgeliyor.

1. Yarımburgaz Mağaraları

yarimburgaz magaralari
Yarımburgaz Mağaraları

Yarımburgaz Mağaraları, İstanbul’un tarihi ve arkeolojik açıdan son derece önemli bir bölgesidir. Altınşehir’in 1 km kuzeyinde, Küçükçekmece Gölü’nün kuzey sahiline yaklaşık 1.5 km mesafede yer alması, bu mağaraların eski yerleşim yerlerinin keşfi açısından büyük bir avantaj sağlamaktadır. İstanbul il merkezine yaklaşık 22 km uzaklıkta bulunan bu mağaralar, hem tarih hem de coğrafya açısından stratejik bir konuma sahiptir.

Antik çağlarda Yarımburgaz Mağaraları, İstanbul’un en eski yerleşim alanlarından biri olarak kabul edilmektedir. Bu mağaralar, tarih öncesi dönemde insanlar için barınak olarak kullanılmış ve farklı kültürlere ait izler taşımaktadır. Mağara, milattan önceki dönemlerden kalma çeşitli taş yapıları ve yaşam izleriyle arkeologlar için önemli bir araştırma alanı haline gelmiştir.

2. Şamlar Bendi

samlar bendi
Şamlar Bendi

Şamlar Bendi, İstanbul’un Sazlıdere Nehri’nin büyük kollarından biri olan Şamlar Deresi üzerinde yer alan tarihi bir yapıdır. II. Mahmut dönemi olan 1826-1828 yılları arasında inşa edilmiştir ve Osmanlı döneminin önemli mühendislik projelerinden biridir. Bu bendin yapılma amacı, Sazlıdere’nin su seviyesini kontrol etmek, sulama için su sağlamak ve bölgedeki suyun düzenli kullanımını sağlamaktı.

Şamlar Bendi, mühendislik açısından dikkate değer bir yapıdır. Yüksekliği 10.14 metre, tepe genişliği 12.22 metre ve taban genişliği ise 15.58 metre olup, oldukça sağlam bir yapıya sahiptir. Bu boyutlar, bendin suyu tutma ve yönlendirme kapasitesini gösterir. Bu tür yapılar, suyun kontrol altında tutulmasını sağlayarak çevre halkının tarım faaliyetlerinde büyük kolaylıklar sağlamıştır.

Tarihi açısından da önemli olan Şamlar Bendi, II. Mahmut’un reformist döneminde inşa edilmiş olmasıyla, Osmanlı İmparatorluğu’nun su yapıları ve mühendislik alanındaki gelişimini yansıtır. Bugün, bu bent hem mühendislik hem de tarihsel bir miras olarak dikkat çekmektedir ve çevresindeki doğal güzelliklerle birlikte, İstanbul’un tarihine ışık tutan önemli bir yapıdır.

3. Azadlık Baruthanesi

azadlik baruthanesi
Azadlık Baruthanesi

Azadlık Baruthanesi, Başakşehir’in tarihi ve sanayi gelişimi açısından önemli bir yapıdır. Azadlu köyü, 1498 tarihli tapu tahrir defterine göre Haslar kazasına bağlıdır ve nüfusunun tamamı Müslümandır. İstanbul’un fethinden sonra kurulduğu bilinen bu köyün, ismini aldığı “Azadlu” terimi, bölgenin sakinlerinin geçmişteki kökenlerine işaret etmektedir.

Tapu tahrir kaydında geçen “Akçakoyunlu” ifadesi, 1473’te Osmanlı-Akkoyunlu mücadelesinde esir düşen Akçakoyunlu Aşireti’ne atıfta bulunur ve bu da Azadlu köyü halkının bir kısmının bu aşiretten geldiğini göstermektedir. Köyde 88 hane bulunmakta olup, toplanan gelir ise 1186 akçedir. Bu gelir, farklı vergi kalemlerinden oluşur, ancak köyde yetiştirilen herhangi bir zahireye dair bir kayıt bulunmamaktadır.

Azadlu köyünün arazisi, genellikle Sultan II. Bayezid ve Valide Sultan vakıflarına ait çiftliklerle çevrilidir. Ayrıca, köyün camisi de El-hac Hasanzade Muhyiddin Mehmed Efendi Vakfı tarafından inşa edilmiştir ve bu vakıf, caminin ihtiyaçlarını karşılamıştır.

4. Aya Yorgi Köyü

Aya Yorgi Köyü, başlangıçta bir Rum köyüydü. 1845 yılına ait nüfus sayımında, köyde Rumeli’nin farklı bölgelerinden gelen 22 reaya yer almaktaydı. Bunlardan 14’ü yanaşma, 2’si çoban, birer kişi de papaz, kürkçü, sığırtmaç, duhancı, dülger ve dülger çırağı olarak kayıtlıdır. Ayrıca, köydeki Rum halkının yanı sıra Baruthane’de çalışan Ermeniler de yaşamaktaydı.

Aya Yorgi köyü halkı, Hristiyan olmaları sebebiyle Müslümanların haram saydığı bazı faaliyetleri de sürdürüyordu. Örneğin, hınzır (domuz) yetiştirme ve bağlarından üzümler toplayıp şarap üretip ticaretini yapma gibi faaliyetler, köyün ekonomik yaşamının bir parçasıydı.

Aya Yorgi (Kayabaşı) Köyü, hem etnik çeşitliliği hem de ekonomik ve sosyal yapısıyla, Osmanlı döneminin köy yaşamı ve dini topluluklar arasındaki etkileşimler hakkında önemli bilgiler sunmaktadır.

5. Şamlar Köyü

samlar koyu
Şamlar Köyü

Şamlar Köyü’nün yerleşimi, Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul ve çevresini, özellikle tarım alanlarını, Müslümanların iskânına açması ve bu bölgeleri ekilip biçilerek canlandırma amacı doğrultusunda Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden yapılan göçlerle başlamıştır. Bu göçler, köyün kurulumunun temelini oluşturmuştur.

Köy, Sultan II. Bayezid Vakfı’na bağlıydı ve bu vakıf, köyün yönetimi ve arazisinin bakımına katkı sağlamaktadır. Şamlar Köyü, 65 haneden oluşmakta olup, toplamda 1141 akçe gelir elde edilmiştir. Bu gelir, farklı vergi kalemlerinden oluşmaktadır: hane vergisi, ganem (hayvan) vergisi, bağ ve bahçe vergisi, küvvâre (yetiştirilen bazı ürünlerin vergisi), arûs (yeni evlenenlerden alınan vergi) ve mezra (tarla) vergisi gibi kalemlerden elde edilmiştir. Köyde, başlıca buğday, alef (şekerpancarı) ve arpa yetiştirilmiştir.

Şamlar Köyü, hem tarımsal üretimiyle hem de Osmanlı yönetimi altındaki vakıf sistemiyle dönemin köy yaşamının önemli örneklerinden biridir. Bu özellikleriyle, köy, Osmanlı İmparatorluğu’nun kırsal yapısının ve tarıma dayalı ekonomisinin izlerini taşımaktadır.

6. Ni’me’l-Ceyş Abdullah Efendi Kabristanı

Fetih öncesi Başakşehir, İstanbul’un et ve tarım ürünleri ihtiyacını karşılayan bir bölgeydi ve burada ilk kez Yıldırım Bayezid’in İstanbul’u kuşatma esnasında Osmanlı askerleriyle tanışıldı. Bu tanışıklık, zamanla fetih için yürütülen seferlerin Başakşehir ve çevresini de kapsayan bir güzergah halini almasına yol açtı.

Fatih Sultan Mehmed’in fetih ordusunun İstanbul’a ulaşmak için kullandığı güzergah da İkitelli’den geçiyordu ve burada, Ni’me’l-Ceyş Abdullah Efendi’nin mezarı bunun güzel bir örneğidir. “Ni‘me’l-Ceyş” olarak bilinen askerler, İstanbul’un fethinde yer alan ve şehit olan Osmanlı askerleridir. Abdullah Efendi de bu askerlerden biriydi.

Yorum Yaz

Üye Olmadan Yorum Yazın!