Apollon Lairbenos Tapınağı, Menderes Vadisi’nde yer alır ve “katagraphe” yazıtlarıyla din tarihi açısından önemlidir. Ekşi Höyük, Neolitik döneme ait bulgularla bölgenin ilk yerleşik topluluklarını yansıtır.
Tozlukara Köprüsü, Roma Dönemi’ne dayanan önemli bir ticaret yolu köprüsüdür. Kayıpazarı Camii Minaresi, zarif bir mimarisiyle, Yukarıseyit Yukarı Mahalle Çeşmesi, tarihi bir su yapısıdır.
İçindekiler
Toggle1. Apollon Lairbenos Tapınağı

Apollon Lairbenos Tapınağı, Denizli’nin Menderes Vadisi’ne hakim, konik formlu Asartepe üzerinde yer almaktadır. Batı Anadolu’daki yerel kült merkezlerine benzemekle birlikte, tapınak özellikle din tarihi açısından büyük bir öneme sahiptir. Bunun nedeni, Anadolu’nun diğer bölgelerinde görülmeyen, “katagraphe” adı verilen yazıt türlerine ev sahipliği yapmasıdır. Katagraphe yazıtları, kişilerin veya mülklerin tanrıya tahsis edilmesini belirten yazılardır, bu da tapınağın dini değerini artırır.
Tapınak, tonozlu bir yapıya sahip olup, birçok mimari parçası günümüze kadar korunmuştur. Erken dönem tapınaklarından biri olan yapının, doğu-batı yönünde inşa edilmiş olduğu görülür. Tapınağın arka alınlığında kalkan motifi bulunurken, ön alınlığa ait iki parça ve krepise ait iki sıra merdiven de mevcuttur. Yapının giriş kısmı, tonoz altına doğru önden girilerek, kapı ve arşitravlarla çevrelenmiştir.
Girişte, Apollon’un men tipi kabartması yer almakta olup, Zeus ya da Dionysos’a ait bir heykel başı da keşfedilmiştir.
2. Ekşi Höyük

Ekşi Höyük, yaklaşık 8750 yıl öncesine tarihlenen en erken tabakalarla ortaya çıkmış ve Neolitik Dönem’in tüm içsel değişim ve dönüşüm süreçlerini incelemeye olanak tanımaktadır. Höyükte yapılan kazılarda, bölgenin ilk yerleşik topluluklarının maddi kültür öğeleri, çevre bölgelerle olan ilişkiler ve bu dönemin kültürel yapıları hakkında önemli veriler elde edilmiştir.
Ekşi Höyük, Batı Anadolu’nun ilk yerleşik toplumlarından biri olarak, Denizli’nin tekstil geçmişinin 8200 yıl öncesine kadar dayandığını gösteriyor. Tarım, hayvancılık, inanç sistemleri ve evcilleştirme süreçlerine dair de çok önemli bulgular vardır.
3. Tozlukara Köprüsü

Tozlukara Köprüsü, Denizli’nin Çal ilçesi, Dayılar Mahallesi ile Şapcılar Mahallesi arasında, Menderes Nehri üzerinde yer almaktadır. 55,5 metre uzunluğunda ve 3,40 metre genişliğindeki köprü, yuvarlak kemerli ve iki gözlü bir yapıya sahiptir. Köprünün gözlerinin genişliği 5,5 metre olup, hafif bir meyille yükselerek geçiş sağlar. Yapımında devşirme malzemeler kullanılmıştır ve köprü, Roma Dönemi’ne kadar kullanımda olmuştur.
Bu köprü, Apamea, Eumenia, Launda, Mossyna, Hierapolis ve Laodikeia gibi antik kentler arasındaki ticaret yollarının önemli bir parçasıydı ve bu bölgedeki ulaşımı sağlamada kritik bir rol oynamıştır. Tozlukara Köprüsü, tarihsel olarak bu bölgede ekonomik ve kültürel etkileşimlerin sürdürülebilmesini mümkün kılan önemli yapılarından biridir.
4. Kayı Pazarı Camii Minaresi

Kayı Pazarı Camii Minaresi, Denizli ilinin Çal ilçesine bağlı Şapçılar Mahallesi, Pazaraltı Mevkii’nde yer almaktadır. Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait olan bu minare, 174. parselde bulunmakta olup, İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 05.11.1997 tarihinde tescil edilmiştir. Kayıpazarı Camii Minaresi, Çal-Bekilli karayolunun 6. km’sinde, Şapçılar Köyü yol ayrımında yer almaktadır.
Minare, kare planlı bir kaide üzerine inşa edilmiştir. Kaidesi moloz taşla örülürken, silindirik gövde tuğladan yapılmıştır. Şerefeye geçiş, kirpi saçak örgü sistemiyle sağlanmıştır. Minarenin tuğla örgülü petek kısmının üzerinde bulunan külahı ise mevcut değildir. Minarenin gövdesinde, kaide üzerindeki bilezik kısmında büyük bir çatlak meydana gelmiş ve gövde aksından kaymıştır.
5. Ahmet Çökelez Evi

Ev, iki katlı olup kiremit çatısı ile örtülüdür ve dış cepheleri sıvalı, taş malzeme kullanılarak inşa edilmiştir. Evin iç kısmında, üst kata çıkılmasını sağlayan geniş bir ahşap merdiven bulunmaktadır.
Pencereler, ahşap kafes ve panjurlarla korunmuş olup, üçgen alınlıklı, alçı, palmet-lotus süslemeli cumbası ise yapının dış görünümüne estetik bir zenginlik katmaktadır.
6. Yukarıseyit Yukarı Mahalle Çeşmesi

Yukarıseyit Yukarı Mahalle Çeşmesi, 1957 yılında inşa edilmiş olan tarihi bir çeşmedir. Kare planlı olarak yapılan bu çeşme, duvarlarında moloz taş örgüsü kullanılarak inşa edilmiştir, ve üzeri tuğla malzeme ile yapılmış bir kubbeyle örtülmüştür. Çeşmenin, suyun aktığı muslukların bulunduğu iki cephesi, yuvarlak kemerli nişlerle şekillendirilmiştir.
Yapının iç kısmında, suyun musluklara ulaşmasını sağlayan bir su haznesi bulunmaktadır. Çeşmenin hatıl kısmının dört köşesinde ve kubbe ortasında birer yekpare taş mazgal dikilmiştir. Bu taş mazgallar yapının mimarisi için dikkat çekici unsurlardır. Çeşmenin dış cepheleri ise, daha sonra yapılan restorasyonla traverten malzeme ile kaplanmıştır.