Gökçeada Gezisinde Görülmesi Gereken Köyler

Çanakkale’nin en büyük adası olan Gökçeada, tarihi dokusu, doğal güzellikleri ve eşsiz manzaralarıyla bilinir. Adada yer alan köyler, geleneksel mimarileri ve sakin yaşam tarzları her biri kendine özgü kültürel miraslara sahip olan bu köyler, adanın keşfedilmeye değer önemli noktalarındandır.

Eğer Gökçeada’yı gezmeye karar verirseniz, bu köylerin sunduğu tarihi, doğal ve kültürel zenginlikleri görmelisiniz.

1. Gökçeada Dereköy

Dereköy, Gökçeada’nın en batı kısmında yer alan eski bir Rum köyüdür. Stratejik konumu ve Pirgos Limanı sayesinde, geçmişte ekonomik ve sosyal açıdan diğer köylere göre daha fazla gelişim göstermiştir. Zamanında 1950 hane ile adanın ve hatta Türkiye’nin en büyük köyü olmuştur. Köy, merkeze 14 km uzaklıkta olup, Halakasi ve Madrabodus Tepeleri’nin yamacına kurulmuş ve ortasından geçen yolla ikiye bölünmüştür.

Osmanlı gezgini Piri Reis’in 16. yüzyılda bahsettiği yerleşim yerlerinden biri olan Dereköy, tarihi önem taşır. Köyde, 1800’lü yılların başında inşa edilmiş iki kilise bulunmaktadır. Bunlardan biri, köyün girişindeki Hagia Marina Kilisesi, diğeri ise çarşıda bulunan Koimesis Tis Theotokos Kilisesi’dir. Bu kiliseler, köyün kültürel ve dini mirasının önemli örneklerindendir.

2. Gökçeada Zeytinli Köy

Gökçeada’nın en sosyal yerlerinden biri olup, şimdi daha fazla dükkanla en sık ziyaret edilen köylerden biridir. 50-60 kişinin yaşadığı köy, adanın merkezine 3 km uzaklıkta yer alır ve etrafı zeytin ağaçlarıyla çevrilidir. Köydeki Agios Georgios Kilisesi, adanın en eski kilisesi olarak dikkat çeker.

Zeytinli, aynı zamanda Ortodoks Hristiyanlar için önemli bir yer olup, 1940 yılında burada doğan 1. Bartholomeos, günümüzde dünya çapında 300 milyon Ortodoks Hristiyan’ın ruhani lideridir. Patrik ilan edilen Bartholomeos, her yıl birkaç kez doğduğu köyü ziyaret etmektedir.

3. Gökçeada Uğurlu

Uğurlu Köyü, Muğla ve Burdur-Bucak bölgesinde tarım ve hayvancılıkla uğraşan köylülerin 1984 yılında iskân edilmesiyle kuruldu. Gökçeada merkeze 25 km uzaklıkta, adanın güneybatısındaki en son köy olarak yer almaktadır. Serbest hayvancılığın yapıldığı köyde, iki organik hayvan çiftliği bulunmaktadır. Köyde ada’nın üç limanından biri yer almakta ve özellikle balıkçılara hizmet vermektedir.

Uğurlu, doğal güzellikleri, plajları ve koylarıyla dikkat çeker. Kamu kurumlarına ait dinlenme tesisleri ve bir resort otel, köyün turizm potansiyelini gözler önüne serer. 1250 metreye yakın uzunluğuyla ünlü Gizli Liman ve Yuvalı plajları, köyden yürüme mesafesinde olup, burayı ziyaret edenlerin tercih etmelerinin başlıca nedenlerinden biridir.

4. Gökçeada Eşelek Köyü

Eşelek Köyü, bir zamanlar Çanakkale’nin Biga ilçesine bağlı 900 yıllık bir köyken, baraj yapımı nedeniyle sular altında kalmıştır. Köy halkı, Gökçeada’da kurulan yeni köylerine yerleştirilmiş ve eski köylerindeki tarihi cami minaresi de onlarla birlikte taşınmıştır. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan köy halkı, etrafındaki elverişli arazilerde tarım yaparak ve pansiyonculukla geçimlerini sağlamaktadır.

Merkeze 8 km uzaklıkta bulunan Eşelek Köyü, Aydıncık Plajı’na 2 km mesafededir. Plaja yakınlığı nedeniyle yaz aylarında konaklama tercihi olan köyde, halk yazın evlerini apart pansiyon olarak kiralamaktadır. Eşelek Köyü, organik hayvancılık konusunda “Organik Hayvancılık Belgesi”ne sahip olup, 4000 dönümlük meralarında, Ada’ya özgü İmroz koyun ve keçilerini yetiştirmektedir. Bu alandaki faaliyetleri, köyün ekonomik yapısını önemli ölçüde güçlendirmektedir.

5. Gökçeada Yeni Bademli

Yeni Bademli, Kaleköy ile Eski Bademli köyü arasında yer alan ve 1984 yılında, Isparta, Samsun, Trabzon ve Giresun’dan getirilen aileler için iskân edilen bir köydür. Ada’nın en yoğun nüfusuna sahip köyü olan Yeni Bademli, kuzeydoğusundaki yoğun yerleşim bölgesinde, ada ziyaretçilerinin konaklama için tercih ettiği bir noktada yer alır. Bu nedenle ev pansiyonculuğunun oldukça yaygın olduğu köy, aynı zamanda tarım ve hayvancılıkla uğraşan bir yerleşimdir.

Yeni Bademli, Gökçeada’nın denize girilebilecek en özel noktalarından biri olan Yıldızkoy’a sadece 5 dakika yürüme mesafesindedir. Türkiye’nin ilk sualtı parkının sınırları içinde bulunan Yıldızkoy, rüzgârlı günler dışında keyifli deniz deneyimidir. Bu konumuyla, Yeni Bademli hem turistik hem de doğal güzellikleriyle dikkat çeker.

6. Gökçeada Kaleköy

Kaleköy, antik dönemden kalma bir yerleşim yeri olup, eski ismiyle Kastro olarak bilinir. Bir tepe üzerine kurulu olan köy, kentsel sit alanı ilan edilmiştir. Mimari projeler, anıtlar kurulunun onayından geçer ve sadece taştan binaların yapılmasına izin verilir. Kaleköy, birçok otel, pansiyon ve kafe ile zengin bir turistik potansiyele sahiptir.

Köyün en uç noktasında, adanın tek sabun atölyesi bulunan muhteşem manzaralı bir bahçe yer alır. Yüksek konumu sayesinde, adada gün batımının seyredilebileceği en güzel yerlerden biridir. Kaleköy’de, surları Bizans döneminde onarılmış olan bir kale kalıntısı ve çevresinde antik yazıtlar, mermer mimari kalıntılar ile Hermes tapınağının kalıntıları bulunmaktadır.

7. Gökçeada Şirinköy

2000 yılında yerleşime açılan Şirinköy, Bulgaristan’dan gelen Türkler için kurulmuş bir köydür. Köyde 150 hane bulunmakta, ancak kışın sadece 90 hane kalmaktadır. Şirinköy, doğal güzellikleri ve sakin yapısıyla dikkat çeker.

Köy, organik hayvancılık alanında da önemli adımlar atmıştır. Ufuk Tepe’sinin mera olarak kendilerine tahsis edilmesiyle organik hayvancılığa geçiş için başvuruda bulunmuş, Organik Hayvancılık Belgesi almak için gerekli süreçleri başlatmıştır. Bu proje, köyün geleceği açısından büyük bir önem taşır ve sürdürülebilir tarım uygulamaları için örnek oluşturur.

8. Gökçeada Şahinkaya Köyü

Şahinkaya Köyü, Gökçeada’nın yerleşik ilk Türk köyüdür. 1960’lı yıllarda, Trabzon ili Çaykara ilçesinin Şahinkaya (Şur) köyünden iskân suretiyle Gökçeada’ya getirilen Karadenizli vatandaşlar tarafından kurulmuştur. Köy, adanın merkezine 16 km uzaklıkta yer alır ve 1960’lı yıllarda adanın en büyük köyü olan Dereköy’ün mahallesi olarak hemen yanında yer alır.

Köyün arazileri, adanın güney kıyılarında bulunan ovalarda yer alır. Bu nedenle, Laz Koyu ismi de buradan alınmıştır. Şahinkaya Köyü, geçmişi ve yerleşim yapısıyla adanın tarihi dokusuna önemli katkılarda bulunmuştur.

9. Gökçeada Tepeköy

Tepeköy, Gökçeada’nın en yüksek noktasında yer alan eski bir Rum köyüdür. Eski ismi Agridia olan köy, merkeze 11 km uzaklıktadır ve adı, Yunanca’da “küçük tarlalar” anlamına gelmektedir. Köy, volkanik Aya Dimitri Tepesi’nin yamacına kurulmuş olup, bu stratejik konumu sayesinde adanın en yüksek yerleşim yerlerinden biridir.

Tepeköy, her yıl 15 Ağustos’ta düzenlenen ünlü Meryem Ana Panayırı’na ev sahipliği yapmaktadır. Son iki yılda kutlamalar 10 günlük bir süreye yayılmakta ve köy bu dönemde yoğun ilgi görmektedir. Köyde, 1832 tarihli Evangelismos Teotoku Kilisesi ve eski bir Rum mezarlığı bulunmaktadır. Yakınlarda Çınaraltı (İspilya) adıyla bilinen bir piknik alanı yer alır. Burada, 625 yıllık bir çınar ağacı ve antik çeşmeden akan su etrafında manzaraya karşı piknik yapılabilir

10. Gökçeada Eski Bademli

Eski Bademli, Yeni Bademli’nin kurulmasından sonra “Gliki” olarak da bilinen bir köydür ve yüksek bir tepeye kurulmuştur. Adanın en güzel manzarasına sahip köylerinden biri olan Eski Bademli, Rumca adıyla “Tatlı” veya “Tatlı zamanı” anlamına gelir. Bu köy, tarihi dokusunu koruyarak kendine has bir kahve kültürüne sahiptir.

Köyde, Rum ve Türk halkı akşamları kahvede bir araya gelir, sohbet ederler. Bu gelenek, köyün sosyal hayatının önemli bir parçasıdır. Ziyaretçilerin, her saat farklı güzellikler sunan köy kahvesine uğrayıp, adaya özgü ev yapımı içecek ve yiyeceklerin tadına bakması önerilir. Eski Bademli, huzur ve samimiyetin keyfini çıkarmak için ideal bir yerdir.