Iğdır’da gezilecek yerler arasında Köroğlu Kalesi, yüksek rakımlı tepesinden Iğdır Ovası’na hakim bir manzara sunar. Korhan Kalesi, Ağrı Dağı’nın kuzeyinde yer alırken, Kız Kalesi, kayalık bir arazide tarihi atmosferiyle dikkat çeker.
Tuzluca Tuz Mağaraları, doğal yapısıyla ilgi çekerken, Balıklı Göl, Türkiye’nin en yüksek gölü olup doğaseverler için ideal bir destinasyondur. Karasu Çayı, yaban hayatı için önemli bir yaşam alanı sunar. Iğdır’da gezilecek önemli 20 yer:
1. Köroğlu Kalesi
Köroğlu Kalesi, Iğdır ili Merkez ilçeye bağlı Güngörmez Köyü’nün 1.5 km güneyinde, 2595 rakımlı Köroğlu Tepesi üzerinde yer alan bir kale kalıntısıdır. Kale, ana kaya üzerine inşa edilmiş olup, düzgün siyah kesme bazalt taşlarıyla yapılmış sur duvarlarına sahiptir.
Kalenin güney yönündeki dik rampadan, merdivenler yardımıyla batıya bakan ana kapısına ulaşılmaktadır. Ana giriş, her iki tarafında silindirik burçlarla desteklenmiştir. Girişin 10 metre güneyinde, yine batı cephede, merdivenli yolun tam üzerinde, kayaya oyulmuş iki katlı bir bölüm bulunmaktadır. Savunma amaçlı yapıldığı düşünülen bu bölümde, ahşap taban hatıllarının konulduğu duvara oyulmuş izler mevcuttur.
Kale, Iğdır Ovası’nın tam olarak görüldüğü hâkim bir tepeye kurulmuştur. Kale kompleksinin güneybatısında, 3 basamaktan oluşan bir altar bulunmaktadır. Sur duvarlarında küçük bazalt taşlar kullanılmış, harç miktarı ise az, taş miktarı ise çok olarak değerlendirilmiştir. Bu yapılar, kalenin hem savunma hem de dini amaçlarla kullanıldığını düşündürmektedir.
2. Iğdır Korhan Kalesi
Iğdır Kalesi, Iğdır şehir merkezinin 36 km doğusunda, Ağrı Dağı’nın kuzey yamacında, bölgeye hâkim bir tepe üzerinde yer almaktadır. Kalenin ilk yapım evresi ve hangi uygarlık zamanında inşa edildiği kesin olarak bilinmemektedir. Ancak kalenin varlığının 1064 yılından öncesine dayandığı ve bu tarihte Büyük Selçuklular tarafından fethedildiği bilinmektedir. Kalenin tarih boyunca çeşitli medeniyetler tarafından kullanıldığı ve bu dönemlere ait izlerin bulunduğu düşünülmektedir.
3. Kız Kalesi
Kız Kalesi, Iğdır’ın Tuzluca ilçesine bağlı Bahçecik Köyü’nün güneyinde, kayalık bir arazide yer almaktadır. Kale, Yukarı Kent olarak bilinen kayalıkların batı bitişiğinde konumlanmıştır. Kaleye oldukça yakın bir noktada hidroelektrik santrali bulunmakta ve kalenin güneyine doğru devam eden kayalıkta Rağbet Köyü Köroğlu Kalesi yer almaktadır.
Kız Kalesi’nin büyük bir bölümü tahrip olmuştur ve günümüze sadece çok az bir kısmı ulaşabilmiştir. Kalede moloz taş örgülü ve harçlı sur duvarı kalıntıları görülmektedir. Diğer kalelere kıyasla, bu bölgede daha az miktarda seramik bulunmuştur. Bu durum, kalenin tarihsel olarak daha az keşfedilmiş veya korunmuş bir alan olduğunu göstermektedir.
4. Tuzluca Tuz Mağaraları
Tuzluca Tuz Mağaraları, Iğdır’ın Tuzluca ilçesinde yer almaktadır ve 55 dönümlük bir araziyi kaplamaktadır. Bu mağara, Türkiye’nin yaklaşık 100 yıllık tuz ihtiyacını karşılayacak kapasiteye sahiptir. Günlük olarak 60 ton tuz üretilmektedir, ancak tam kapasite çalıştığında bu miktar 200 tona kadar çıkabilmektedir.
5. Sürmeli Köyü Kalesi
Sürmeli Köyü Kalesi, Iğdır’ın Tuzluca ilçesine bağlı Sürmeli Köyü’nün doğusunda, kayalık bir arazi üzerinde yer almaktadır. Kale, sınır bölgesinde bulunmakta olup kuzeyinden Aras Nehri geçmektedir. Güneydoğusunda ise bir hudut karakolu bulunmaktadır.
Kalenin büyük bir bölümü yıkılmış durumdadır. Ancak kalenin duvarlarına ait moloz taşlardan, yapının şekli hakkında bazı bilgiler edinilebilmektedir. Kalenin batı ve kuzey kısımları doğal dik kayalıklara oturtulmuşken, güney kısmındaki kalıntılardan girişin bu bölümlerde yer aldığı anlaşılmaktadır. Kesme taş malzeme kullanılmadığı gözlemlenmiştir; ancak bol miktarda seramik buluntusu mevcut olmuştur. Bu seramikler, kalenin tarihine dair ek bilgiler sunmaktadır.
6. Karasu Çayı
Karasu Çayı, Iğdır’ın Karakoyunlu ilçesi Bulakbaşı köyünden başlayarak, Iğdır’ın Aralık ilçesinde Aras Nehri’ne dökülen bir çaydır. Karasu, Ağrı Dağı’nın buzul sularından beslenir ve aktığı düzlük boyunca irili ufaklı su göletleri oluşturarak akar. Bu göletler, bölgedeki birçok yaban hayvanı için yaşam alanı sağlar.
Karasu, zengin bir ekosisteme ev sahipliği yapmaktadır. Çayda çeşitli balık türleri, yaban ördeği, yaban tavuğu ve çok sayıda balıkçıl kuş türü bulunur. Ayrıca, ana vatanı Güney Amerika olan ve Türkiye’de yalnızca Edirne ve Iğdır Karasu’da yaşayan su maymunu (nutriya) da bu bölgede yaşamaktadır. Bu kemirgen hayvanın erkekleri 7-8 kilo, dişileri ise 5-6 kilo ağırlığındadır ve nesilleri tükenmekte olan türler arasında yer almaktadır.
7. Balıklı Göl
Balıklı Göl, Iğdır’ın Tuzluca ilçesi, Taşlıçay ve Doğubeyazıt ile Ağrı il sınırlarının kesiştiği bir noktada yer almaktadır. 2.241 metre yüksekliğiyle Türkiye’nin en yüksek gölü olma özelliğine sahiptir. Göl çevresi, doğal güzellikleriyle yayla turizmi ve mesire alanı olarak ünlüdür. Balıklı gölde sazan ve alabalık gibi balık türleri bulunmakta olup, özellikle alabalığı ile meşhurdur.
8. Kulyusuf Kümbeti
Kulyusuf Kümbeti, 14. yüzyılın sonlarına doğru inşa edilmiş olup, Iğdır bölgesindeki Selçuklu devrinden günümüze ulaşan nadir yapılardan biridir. Kümbetin konik çatısı üzerinde bulunan taş kaplamalar ve gövde kısmının bazı bölümleri tahrip olmuştur. Arka tarafında bir delik açılmış ve kapı üzerinde bir kitabe bulunmasına rağmen bu kitabe okunamamıştır.
İç kısmında yer alan mumyalık bölümü, defineciler tarafından tahrip edilmiştir. Aras Nehri’nin alüvyonlarının birikmesi sonucu mumyalığın kapısı dolgu tabakası içinde kalmıştır. Kümbetin mimari özellikleri ve kitabesindeki tarih, yapının Selçuklu döneminin sonlarında yapıldığını göstermektedir. Kulyusuf Kümbeti, bölgedeki Iğdır Kervansarayı’ndan sonra ayakta kalan az sayıdaki Selçuklu eseri arasında yer almaktadır.
9. Iğdır Kervansarayı
Iğdır Kervansarayı, 13. yüzyılın sonlarında Anadolu Selçuklu Devleti tarafından yaptırılan önemli bir yapıdır. Iğdır iline 15 kilometre mesafede, Harmandöven Köyü yakınında, Batum, Ani ve Doğubayazıt kervan yolu üzerinde yer almaktadır. Bu kervansaray, Selçuklular döneminde Anadolu’da çokça inşa edilen açık avlulu ve kapalı hol sistemli kervansaraylar arasında yer alır.
Kale görünümündeki bu büyük yapılar, genellikle sultanlar ve vezirlerin talimatlarıyla ana yol güzergâhlarına inşa edilmiştir. Ancak Iğdır Kervansarayı, tali bir yol üzerinde bulunmasıyla diğerlerinden ayrılmaktadır. Elazığ’ın Çemişgezek yakınlarında bulunan ve 13. yüzyılın sonlarına tarihlenen İbrahim Şah Hanı’nın planına benzeyen bu kervansaray, açık avlusu ve kapalı hol sistemi ile dikkat çekmektedir. Iğdır Kervansarayı, Selçuklu döneminin son anıtsal yapılarından biri olarak kabul edilir.
10. Serdarbulak Kışla Binası
Serdarbulak Kışla Binası, tek katlı ve dikdörtgen plana sahip olup, yaklaşık 4000 m²’lik bir alan üzerinde inşa edilmiştir. Tamamen bazalt taş malzemeden yapılan bu yapı, kuzeybatı yönünden bir girişe sahiptir. Bina, ortasında geniş bir avlu ve bu avluyu çevreleyen, farklı ölçülerde ve çeşitli ihtiyaçlara göre yapılmış odalardan oluşmaktadır. Girişten itibaren geniş avluya geçilir ve bu avlunun iki yanında farklı amaçlarla kullanılan mekanlar yer almaktadır. Yapı, bölgenin askeri yapılarının karakteristik özelliklerini taşımaktadır.
11. Aralık Ortaköy Hamamı
Aralık Ortaköy Hamamı, dikdörtgen planlı olup doğu-batı yönünde inşa edilmiştir. İki kubbeli olan hamamın dış cephe duvarları bazalt taşından, kubbeleri ise kırmızı tuğla ile yapılmıştır. Hamam, iki ana bölmeden oluşmaktadır: Batı yönündeki kubbeli bölüm “soğukluk,” doğu yönündeki kubbeli bölüm ise “sıcaklık” olarak tasarlanmıştır. Duvar ile kubbelerin bağlantısı sivri tonozlarla sağlanmıştır.
Aras Nehri, Türkiye-Ermenistan ve Türkiye-Azerbaycan sınırlarını bir süre takip ettikten sonra Azerbaycan’da Kura Nehri’ne karışır. Kafkaslar’ın en büyük nehirlerinden biri olan Aras Nehri, toplamda 1072 km uzunluğunda olup, havza alanı 102 bin km²’dir. Nehrin 548 km’lik kısmı Türkiye sınırları içerisindedir.
12. Tuzluca Köprüsü
Tuzluca Köprüsü, Kars-Tuzluca eski karayolu üzerinde, Tuzluca ilçesinin girişinde yer alır ve günümüzde atıl durumdadır. Tek kemerli bir yapıya sahip olan köprünün kemer kısmı düzgün kesme taşla inşa edilmiştir. Ancak, köprünün büyük bir bölümü dereden gelen toprakla dolmuş durumdadır. Üstteki yürüme yolu toprak kaplı olup, korkuluklarına dair herhangi bir iz bulunmamaktadır. Kemerin yaslandığı kısımlarda moloz dolgu görülmekte, ancak kesme taş kaplama yapılıp yapılmadığı tam olarak anlaşılamamaktadır. Yapı, bölgedeki tarihi altyapı unsurlarından biridir.
13. Yüceotağı Kalesi ve Yerleşim Alanı
Yüceotağı Kalesi ve Yerleşim Alanı, Iğdır’ın Tuzluca ilçesine bağlı Yüceotağ Köyü’nün doğusunda, “Kayabaşı” olarak bilinen kayalık bir mevkide yer almaktadır. Hamurkesen, Kuruağaç ve Yukarı Sutaşı köyleri arasında, Tek Oyuk Tepesi’ni de içine alan yaklaşık 1.5-2 km’lik bir alanı kapsayan bu kalenin kuzeyinde kyklopik tarzda sur duvarları bulunmaktadır. Kalenin güneybatısında, yaklaşık 3 metre yüksekliğinde sağlam kalmış yuvarlak bir burç göze çarpmaktadır. Mevcut sur duvarlarının kalınlığı ise iki metre civarındadır.
Yerleşim alanı, kalenin güneybatısına doğru uzanan kayalığın tamamını kaplamakta olup, oldukça geniş bir alanı kapsamaktadır. Bu alanda yerleşimlere ait temel izleri belirgin bir şekilde görülmekte ve bol miktarda seramik parçası tespit edilmiştir. Kaleye yakın batıdaki yamaçta ise Kıble Taşı Deresi akmaktadır.
14. Asma Köyü Kaya Yerleşim Alanı
Asma Köyü Kaya Yerleşim Alanı, Asma Köyü’nün batısındaki kayalıkların güney kısmında bulunur. 1 nolu mekân, altı odadan oluşur ve dik merdivenlerle ulaşılır. Merdivenler, bir kaya bloğunun kopması sonucu açılmıştır. Mekânın yapısında yumuşak kaya kütlelerinde şekil verilmiş bölgelerde kopmalar gözlemlenir. 2 ve 3 nolu mekânlar ise kayalıkların orta bölümünde yer alan tek odalı kaya odalarıdır. Bu yerleşim, kayalık yapıların içine entegre edilmiş odalarla dikkat çeker ve doğal koşullara uyum sağlar.
Kurgan, tahrip olmuş durumdadır ve zirve ile kuzeybatı kenarında kaçak kazılar nedeniyle oluşmuş 6 ve 7 metre çapında çukurlar bulunmaktadır. Çanak çömlek malzemesi bulunmamakla birlikte, yapısal özellikleri nedeniyle Orta Tunç Çağı’na tarihlenmektedir.
15. Osmanlı Kışlası
Osmanlı Kışlası, Iğdır İli Tuzluca ilçesine bağlı Üçkaya Köyü’nün güneydoğusunda yer alır ve köye hâkim bir konuma sahiptir. Kışla, moloz taşların yüzeylerinin yontulmasıyla inşa edilmiştir. Üst kısmı yıkılmış olup, yapının yamaç kısmını güçlendirmek amacıyla alt tarafta bir istinat duvarı yapılmıştır. Batısında Eğri Taş Deresi akmaktadır. Kapı ve pencereleri günümüzde sökülmüş ve yapının bu bölümleri kaybolmuştur. Kışlanın tarihi Osmanlı dönemine dayanmakta ve bölgenin askeri yapılarından biri olarak öne çıkmaktadır.
16. Ağaver Mezarlığı
Ağaver Mezarlığı, Iğdır ili merkezine bağlı Ağaver Köyü’nde yer almakta olup, yaklaşık 3-4 dönümlük bir alanı kaplamaktadır. Mezarlıkta dikkat çeken iki koçbaşlı mezar bulunmaktadır. Bu mezar taşlarının gövde hatları köşegenli olup, baş kısımları oldukça iridir. Ayrıca, mezar taşlarının boyun kısmında da dağdağan (madalyon) betimlemeleri yer almaktadır.
Mezarlıkta ayrıca Osmanlıca yazılı mezar taşları da mevcuttur. Bu taşlar, mezarlığın tarihsel ve kültürel bağlamını anlamak açısından önemli bilgiler sunar. Koçbaşlı mezar taşları ve Osmanlıca yazılı taşlar, bölgenin mezar taşları ve anıtsal yapıları üzerine bilgi sağlayarak tarihsel bir perspektif sunmaktadır.
17. Ermeniler Tarafından Katledilen Şehit Türkler Anıt ve Müzesi
Anıt Müze diğer adıyla Ermeniler Tarafından Katledilen Şehit Türkler Anıt ve Müzesi, 1915-1920 yılları arasında bölgede yaşanan Ermeni saldırılarını sembolize eden bir yapıdır ve ilgili belgeleri içermektedir. Bu anıt ve müze, bu dönemde yaşanan trajediyi anmak ve hatırlamak amacıyla kurulmuştur.
Müze, 350 m² kapalı bir alan sunmaktadır ve içinde 2 havuz bulunmaktadır. Anıtın yüksekliği 36 metre olup, 5 adet kılıç formunda tasarlanmıştır. Her ay yaklaşık 4.000 ziyaretçi bu müzeyi gezmektedir. Anıt ve müze, hem tarihsel olayları anmak hem de ziyaretçilere bu dönemi anlatan bilgiler sunmak açısından önemli bir kültürel ve tarihsel mekan olarak öne çıkmaktadır.
18. Karakale
Karakale, Iğdır ilinin merkezine yaklaşık 10 km uzaklıkta, Aras Nehri’nin Türkiye-Ermenistan sınırını belirlediği noktada, iki vadi arasında sarp kayalıklar üzerinde inşa edilmiştir. Kale, Selçuklular tarafından 12. yüzyılın sonlarında inşa edilmiştir ve arazisinin konumuna uygun olarak dikdörtgen bir plana sahiptir.
Günümüze kadar ayakta kalan kısımlar, birkaç sur ve iki büyük kuleden oluşmaktadır. Sur duvarlarının genişliği 1,5 metre, yüksekliği ise yaklaşık 4 metre civarındadır. Kuzey uçtaki kule ise 7 metre yüksekliğe sahiptir. Karakale, stratejik konumu ve askeri yapısıyla dikkat çeken önemli bir tarihi yapıdır.
19. Aralık Ortaköy Mezarlığı
Aralık Ortaköy Mezarlığı, Iğdır’ın Aralık ilçesinin Ortaköy köyünde, köy camisinin güneydoğusunda bulunan bir mezarlıktır. Yaklaşık üç dönümlük bir alana yayılmış olan mezarlık, Osmanlıca yazılı mezar taşlarıyla dikkat çeker. Mezar taşlarının tarihlerinin hicri 1275-1335 yılları arasında olduğu belirlenmiştir.
Taşlar, dikdörtgen, oval ve trapezoit gibi çeşitli formlarda olup, dönemin taş işçiliği ve sanatsal yaklaşımlarını yansıtır. Bu mezarlık, Osmanlı dönemine ait ölü gömme gelenekleri ve yerel kültür hakkında önemli bilgiler sunar. Aralık Ortaköy Mezarlığı, hem tarihi hem de kültürel mirası açısından bölgenin değerli bir parçasıdır.
20. Karakoyunlu Kalesi ve Yerleşim Alanı
Karakoyunlu Kalesi ve Yerleşim Alanı, Iğdır’ın Karakoyunlu ilçesinin yaklaşık iki kilometre güneydoğusunda, mağara tepe olarak bilinen kayalıklar üzerinde yer almaktadır. Bu alanda kale kalıntıları ve yerleşim izlerinin yanı sıra, kayalığın kuzey kısmında tescilli Babek Mağarası da bulunmaktadır. Kale, iri blok taşlardan oluşan sur duvarlarının temelinde günümüze kadar varlığını sürdüren kalıntılarla dikkat çekmektedir. Alan içinde bol miktarda seramik buluntusu da mevcuttur.
Yerleşim alanının doğusunda bir nekropol (mezarlık) alanı bulunmaktadır. Bu nekropol alanında yoğun kaçak kazı yapıldığı tespit edilmiştir ve mezarlık alanı, II. binyıldan Orta Anadolu’da görülen mezarlarla büyük benzerlik göstermektedir. Ayrıca, kayalık alan üzerinde, büyük olasılıkla bir kült alanı veya açık hava tapınım alanı olarak kullanılan düzeltilmiş büyük bir alan bulunmaktadır. Bu özellikler, bölgenin tarihsel ve kültürel önemini artırmaktadır.