Mecma-ı Âsâr-ı Atika (Eski Eserler Koleksiyonu), Türkiye’deki ilk müze oluşumu olarak kabul edilen ve Osmanlı İmparatorluğu’nun kültürel mirasını koruma amacıyla başlatılan önemli bir girişimdir. Koleksiyonun temelleri, Padişah Abdülmecid’in 1845 yılında Yalova gezisi sırasında karşılaştığı Bizans yazıtlarını İstanbul’a getirme kararıyla atılmıştır.
Bu yazıtlar, 1846 yılında Osmanlı devlet adamı Ahmet Fethi Paşa tarafından Aya İrini Kilisesi’ne taşınmış ve burada toplanarak iki ana bölüm oluşturulmuştur. Bu bölümlerden biri askeri eserleri içeren Mecma-i Eslihai Atika’dır ve sonradan Harbiye Askeri Müzesi’ne dönüşecek olan müzenin temelini atmıştır. Diğer bölüm ise antik döneme ait eserlerin toplandığı Mecma-ı Âsâr-ı Atika’dır.
Aya İrini Kilisesi, bu dönemde müze olarak kullanılan ilk alan olmuş, ancak zamanla mevcut mekânın yetersiz olduğu fark edilmiştir. Yeni bir müze binası yapma planları gündeme gelse de dönemin maddi imkânsızlıkları nedeniyle bu plan gerçekleştirilememiştir. Bunun yerine, Fatih Sultan Mehmet döneminde inşa edilmiş olan Çinili Köşk, antik eserler koleksiyonu için müzeye dönüştürülmüştür. Bu bina, zaman içinde koleksiyonun genişlemesiyle de yetersiz hale gelmiştir. Bunun üzerine, müze sorumlusu olan Osman Hamdi Bey’in girişimleriyle Çinili Köşk’ün karşısında “Müze-i Hümayun” (İmparatorluk Müzesi) adıyla yeni bir müze binası inşa edilmiş ve 13 Haziran 1891’de halka açılmıştır.
Müze-i Hümayun, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin temelini atmış ve Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk resmi müzesi olma özelliği taşımıştır. Açılışından kısa bir süre sonra, elde edilen yeni eserler nedeniyle müze alanı yine yetersiz kalmaya başlamış ve 1903 ile 1907 yıllarında müzeye ek binalar yapılmıştır. Bu ek binalar, müzenin genişleyen koleksiyonunun daha etkili bir şekilde sergilenmesine ve korunmasına olanak tanımıştır. Yine bu dönemde, Osmanlı İmparatorluğu’nda müzecilik çalışmaları sadece İstanbul ile sınırlı kalmamış, Anadolu’daki bazı şehirlerde de müzeler kurulmaya başlanmıştır. 1902 yılında Konya’da ve 1904 yılında Bursa’da müze açma çalışmaları başlatılmıştır.
Bugün Türkiye’de toplam 465 müze bulunmaktadır. Bunların 205’i Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı, geri kalan 260’ı ise bakanlık denetimindeki özel müzelerdir. Türkiye, kültürel mirasını koruma ve sergileme konusunda önemli adımlar atarak müze sayısını her geçen gün artırmakta ve kültürel değerlerini geleceğe taşımaktadır.