İznik Gezilecek Tarihi Camiler

Ayasofya Orhan Camii, Bizans bazilikası olup 1331’de camiye dönüştürülmüş ve Kanuni döneminde yenilenmiştir. Hacı Özbek Camii, 1333-34 yıllarında inşa edilip Osmanlı’nın ilk mescitlerinden biridir. Yeşil Camii, Osmanlı’nın anıtsal yapılarındandır. Eşrefzâde Camii, Eşref-i Rumi’nin türbesini barındırır.

Şeyh Kutbuddin Camii, XV. yüzyılda inşa edilmiş ve önemli bir müderrisin türbesini içerir. Elmalı Çivisiz Camii, çivisiz inşa edilmiştir. Mahmut Çelebi Camii, 1447’de yapılmış, Osmanlı mimarisinin önemli örneklerindendir.

1. Ayasofya Orhan Camii

Ayasofya Orhan Camii
Ayasofya Orhan Camii

Ayasofya Orhan Camii, Bursa’nın tarihi açıdan en önemli yapılarından biridir. İlk olarak MS 7. yüzyılda Romalılar tarafından inşa edilen bir gymnasiumun üzerine, Bizans döneminde bir bazilika olarak inşa edilmiştir. Depremler ve çeşitli dönemlerdeki müdahalelerle yapı yenilenmiş ve şekil değiştirmiştir. Özellikle 11. yüzyıldaki büyük deprem sonrasında yenilenmiştir.

1331 yılında Orhan Gazi’nin İznik’i fethetmesiyle camiye dönüştürülen yapı, Osmanlı döneminde de önemini korumuştur. Kanuni Sultan Süleyman döneminde Mimar Sinan tarafından kapsamlı bir şekilde yenilenmiştir.

1935 ve 1953 yıllarında yapılan restorasyon çalışmaları sırasında, renkli taşlarla süslenmiş taban mozaikleri ve törenlerde kullanılan yarım yuvarlak oturma alanları gün yüzüne çıkarılmıştır. Bu yönüyle yapı, hem Hristiyanlık hem de İslamiyet açısından önemli bir tarihi ve mimari miras niteliği taşımaktadır.

2. Hacı Özbek Camii

Hacı Özbek Camii
Hacı Özbek Camii

Hacı Özbek Camii, Bursa’nın İznik ilçesinde Kılıç Arslan Caddesi üzerinde yer alan ve Osmanlı dönemine ait en eski mescit olarak bilinir. 1333-1334 yıllarında Hacı Özbek Bin Muhammed tarafından inşa edilen yapı, erken Osmanlı mimarisinin sade ve işlevsel özelliklerini yansıtır. Kare planlı ibadet alanı kubbe ile örtülüdür ve güney duvarında içe çıkıntılı, silmelerle süslenmiş bir mihrap bulunur. Kuzey ve doğu duvarlarındaki simetrik pencereler, mekâna ışık ve ferahlık kazandırır. Batı cephesinde son cemaat yeri bulunmakta, 1940 yılında kuzey kısmına eklemeler yapılmıştır.

Yapının beden duvarlarında üç sıra tuğla ile bir sıra kesme taş kullanılmış, aralarına dikine tuğlalar yerleştirilerek özgün bir görünüm sağlanmıştır. Kubbesi kiremit örtülü, iç mekânı ise sıvalıdır. Hacı Özbek Camii, Osmanlı mimarisinin ilk dönemlerine ışık tutan, sade ama zarif detaylarıyla dikkat çeken bir eserdir.

3. İznik Yeşil Camii

İznik Yeşil Camii
İznik Yeşil Camii

İznik Yeşil Camii, Osmanlı mimarisinde merkezi kubbeli yapıların anıtsal nitelik taşıyan ilk örneği olarak kabul edilir. 1378-79 yıllarında Vezir Çandarlı Halil Hayrettin Paşa tarafından başlatılan caminin inşası, Paşa’nın ölümünün ardından oğlu Vezir-i Azam Ali Paşa tarafından 1391-92 yıllarında tamamlanmıştır. Mimarı Hacı bin Musa olan yapı, Osmanlı mimarisinin ilk dönem taş işçiliği ve mimari gelişimini yansıtır. Dikdörtgen planlı ana mekânı, kuzeye doğru genişletilmiş ve son cemaat yeri yeniden yapı içinde tekrarlanarak camiye anıtsal bir görünüm kazandırılmıştır.

Camide yoğun biçimde taş süslemeler ve mermer kabartmalar dikkat çeker. Mihrap, Erken Osmanlı dönemi taş işçiliğinin en önemli örneklerinden biridir. Caminin adını aldığı minarede kullanılan yeşil, mor, kobalt mavisi ve firuze renkli çiniler, Selçuklu geleneğinin Osmanlı’ya yansımış zarif bir temsilidir. Kurtuluş Savaşı sırasında tahrip edilen yapının detayları, 1961 sonrası restorasyonlarla yeniden canlandırılmıştır.

4. Eşrefzâde (Eşref-i Rumi) Camii

Eşrefzâde (Eşref-i Rumi) Camii
Eşrefzâde (Eşref-i Rumi) Camii

Eşrefzâde (Eşref-i Rumi) Camii, İznik’teki önemli dini ve tarihi yapılardan biridir. Cami, adını tasavvuf önderlerinden Eşrefzâde’den alır ve yanında bulunan türbe, camiyle bir bütünlük oluşturur. Kurtuluş Savaşı sırasında Yunan işgali sırasında tahrip edilen yapı, 1950 yılında aslına benzer şekilde yeniden inşa edilmiştir. Caminin yapım tarihiyle ilgili bilgiler net olmamakla birlikte, genellikle II. Bayezid’in oğlu Şehinşah’ın eşi Mükrime Hatun tarafından 1518 yılında yaptırıldığı kabul edilir.

Caminin batısındaki minare, sekizgen kaide üzerine oturmuş, onikigen gövdeli ve tek şerefeli olarak inşa edilmiştir. Şerefesi, mukarnas dizileri ve konsollarla süslenmiş, gövdesi ise yaklaşık bir metre aralıklarla dizilen beş sıra çiniyle bezenmiştir.

5. İznik Şeyh Kutbuddin Camii

İznik Şeyh Kutbuddin Camii
İznik Şeyh Kutbuddin Camii

İznik Şeyh Kutbuddin Camii, İznik ilçe merkezinde, Nilüfer Hatun İmareti’nin karşısında yer alan cami ve türbe kompleksinden oluşur. XV. yüzyılda Sultan II. Bayezid’in vezirlerinden Çandarlı İbrahim Paşa tarafından yaptırılan yapı, dönemin Osmanlı mimari anlayışını yansıtır. Caminin türbeden bir süre sonra inşa edildiği tahmin edilmektedir.

Cami, kare planlı ve tek kubbeli olarak tasarlanmıştır. Türbede ise İznik’in tanınmış müderrislerinden, “Muhtasar İlmihal” adlı eseriyle bilinen ve 1418 yılında vefat eden Şeyh Kutbuddin yatmaktadır. Bu yapı topluluğu, hem mimari hem de tarihsel önemiyle dikkat çeker. Özellikle türbede yatan Şeyh Kutbuddin’in ilmi ve dini kişiliği, yapıyı yalnızca bir ibadet yeri olmaktan öteye taşımaktadır.

6. Elmalı Çivisiz Camii

Elmalı Çivisiz Camii
Elmalı Çivisiz Camii

Elmalı Çivisiz Camii, İznik ilçesinde 1884 yılında tek bir çivi kullanılmadan inşa edilen tarihi bir yapıdır. Elmalı Mahallesi’nde, Samanlı Dağları eteklerinde yer alan bu cami, 1871 yılında Batum’dan gelen göçmenler tarafından, Trabzon’dan getirilen özel ahşap ustalarına yaptırılmıştır.

Birbirine geçmeli ahşap malzemeyle inşa edilen cami, bu özelliği nedeniyle “Çivisiz Cami” olarak bilinir. Yapı, 2014 yılında Bursa Valiliği tarafından restore edilmiştir. Çivisiz yapım tekniği, camiyi ziyaret edenler için ilgi çekici bir özellik sunmakta ve oldukça yoğun bir ziyaretçi kitlesi bulunmaktadır.

7. Mahmut Çelebi Camii

Mahmut Çelebi Camii
Mahmut Çelebi Camii

Mahmut Çelebi Camii, İznik’teki önemli tarihi ve mimari yapılar arasında yer alır. Yeşil Cami’nin ardından gelen ikinci büyük eserdir ve Ayasofya’nın yaklaşık 500 metre güneyinde konumlanmaktadır. Camii, Sultan II. Murad’ın vezir-i azamı İbrahim Paşa’nın oğlu Mahmud Çelebi tarafından 1447 yılında yaptırılmıştır. Mahmud Çelebi, 1447 yılında İzladi Savaşı’ndan sonra Sırp Kralı Brankoviç’e esir düşmüş, ancak Szegedin Antlaşması sonrasında 7000 düka altın karşılığında serbest bırakılmıştır. Esir düşmeden önce camisini inşa ettirmiş, serbest kaldıktan sonra ise 1447’de vakfiyesini düzenlemiştir.

Cami, sekiz metrelik çapı olan bir kubbe ve üç gözlü bir revakla örtülüdür. Kapı, Bursa kemerli bir eyvanın 180 cm gerisinde yer almakta olup, binanın kitabesi de bu kapının üzerine yerleştirilmiştir. Revaklı bölümde, iki orta sütun arasında yer alan mermer dikdörtgen bir kapı dikkat çeker. Revakın mermer korkuluk şebekeleri de hem oymalı hem de kabartma özellikleriyle ilgi uyandırır. Cami kitabesinde, Mahmud Çelebi’nin Sultan Murad zamanında 1442-1443 yıllarında camiyi inşa ettirdiği belirtilmiştir.

Paylaş:

Yorum Yaz

Üye Olmadan Yorum Yazın!