Hezo Kalesi, Asurlular dönemine kadar uzandığı düşünülen stratejik bir yapıdır. Kandil Kalesi ise yüksek bir kayalığa inşa edilmiştir. Pisyar Köprüsü, tarihi İpek Yolu üzerindeki asma köprülerden biridir.
Çayhan Köprüsü, eski bir köprüdür ve üç gözlü olduğu tahmin edilmektedir. Erzen Antik Kenti, Asur dönemine kadar uzanırken, Balıklı Göl, Roma’dan günümüze sağlık turizmi için kullanılmıştır.
1. Kozluk Hezo Kalesi

Kozluk Hezo Kalesi, Kozluk’un merkezinin kuzey sınırında, Kale Mahallesi’nde doğal bir kayanın üzerine inşa edilmiştir. Kalenin yapım tarihi konusunda kesin bilgiler olmamakla birlikte, bazı ipuçları bu yapının Asurlular dönemine kadar uzandığını göstermektedir. Orta Çağ’da, İpek Yolu’nun bu bölgeden geçtiği zamanlarda kale, bu yolun önemli bir üssü haline gelmiş ve ulaşımın kontrol edildiği stratejik bir konumda bulunmuştur.
Kale, uzun yıllar İran İmparatorluğu’na bağlı kalmış, 5. yüzyılda ise Nasturi piskoposluğunun merkezi olarak işlev görmüştür. 639 yılında, İslam ordularının komutanı İyaz Bin Ganem’in fetihleriyle kale ele geçirilmiştir. Sonraki dönemlerde, sırasıyla Karakoyunlu, Timur, Akkoyunlu ve Osmanlılar tarafından onarılıp kullanılmıştır.
Osmanlı döneminde, Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran seferi sonrasında kale, Şerefhan ailesinin akrabası olan Sason-Hazo beylerine verilmiş ve burada yönetimi Hızır Bey üstlenmiştir. Hızır Bey, Kozluk Kalesi’ni uzun süre idari merkez olarak kullanmıştır.
2. Yıldızlı Kalesi (Şeyhbaç)

Yıldızlı Kalesi (Şeyhbaç), Yıldızlı köyünün yaklaşık 10 km güneydoğusunda, Garzan Çayı’na hâkim bir tepede yer almaktadır. Kale, Erzen Kalesi’nin kuzeybatısında ve Yeşilyurt Mezrası’nın eski yerleşim alanının tam karşısında konumlanmıştır. Kale hakkında yazılı bir tarih veya inşa edilme dönemiyle ilgili kesin bir bilgi bulunmamaktadır.
Yapının konumu, inşaat tekniği ve kullanılan malzemeler bakımından, Erzen Kalesi ile benzerlik gösterdiği belirtilmektedir. Erzen, Dilmaçoğlu Beyliği’nin Erzen kolunun başkenti olup, bu beylik bölgeye yaklaşık üç asır boyunca hükmetmiştir.
Tüm bu bilgilere dayanarak, Yıldızlı Kalesi’nin 12. veya 13. yüzyıllarda inşa edilmiş olması ve daha sonraki dönemlerde onarılarak kullanılmış olması muhtemel görülmektedir. Bugün metruk durumda olan kale, surlarının kısmen yıkılmış olmasıyla dikkat çekmektedir.
3. Kozluk Balıklı Göl

Kozluk Balıklı Göl, Erzen Antik Kenti döneminden kalan tarihi bir alan olup, ilçenin Oyuktaş Köyü, Yeşilyurt Mezrası’nda yer almaktadır. Yaklaşık 3000 yıllık bir geçmişe sahip olan bu göl, her yıl çevre il ve ilçelerden binlerce turist çekmektedir.
Balıklı Göl, Roma döneminden itibaren, insanlar tarafından inanç ve sağlık turizmi kapsamında kaplıca, kür merkezi ve tedavi amacıyla kullanılmıştır. Bugün de burası, şifa arayanlar için önemli bir merkez olarak bilinmektedir. Gölde yaşayan balıkların kutsal olduğuna inanılmakta, bu nedenle balıklara zarar verilmeden korunmaları önemsenmektedir.
4. Kandil Kalesi

Kandil Kalesi, Kozluk ilçesinin 7 km kuzeybatısında bulunan Bölükkonak köyü sınırları içinde yer almaktadır. Kale, Bölükkonak köyünün 830 m güneyinde, deniz seviyesinden 1328 m yükseklikte, sarp bir kayalık üzerine inşa edilmiştir. Kale, adını yerel olarak bilinen Kandil Tepesi’nden almıştır.
Kandil Kalesi’nin planı, ortalama doğu-batı yönünde 65 m, kuzey-güney yönünde ise 38 m genişliğindedir. Günümüzde büyük oranda tahrip olmuş olan kalede, bazı kalıntılar hala görülebilmektedir. Bu kalıntılar arasında, sur duvarlarının bir bölümü, tonozlu bir mekân ve silindirik bir burç kalıntısı bulunmaktadır.
Tonozlu mekân, kalenin güneybatısında uç noktada yer almakta ve sağlam kalan tek yapıdır. Kalenin doğu ucunda ise en iyi korunan sur duvarı yer almaktadır. Bu sur duvarının genişliği 9.05 m, yüksekliği 3.80 m, kalınlığı ise 1.85-1.95 m arasında değişmektedir. Kalenin kuzeyinde, tam olarak ölçüleri alınamayan ancak silindirik olması muhtemel bir burç da yer almaktadır.
5. Pisyar Köprüsü

Pisyar Köprüsü, eski adıyla “Hacer Gem” Köprüsü, Kozluk ilçesinin Alıçlı köyü mevkiinde yer alan tarihi bir asma köprüdür. İlçe merkezine kuş uçuşu yaklaşık 2.75 km doğusunda bulunan köprü, derenin iki kenarının sarp ve eğimli olduğu bir noktada inşa edilmiştir. Köprünün tek bir kemeri olduğu düşünülmektedir, çünkü iki ayağı birleştiren kemerin ayaklar üzerinde görülebilen kavisi bu yapıyı işaret etmektedir. Batı ayağı, doğu ayağına kıyasla daha sağlam durumdadır.
Köprünün üzerinde yer alan Arnavut kaldırımlı yolun sağlam kalabilmiş bir kesimi, batı ayağında görülebilmektedir. Ayakları birbirine bağlayan kemer, kemer ayakları ve yan yüzlerdeki kemer kavisi yakın kesimlerde düzgün kesme taşlarla kaplanmıştır. Her iki ayakta da kemer karnının zemine yakın kısmında, yatay birer silme bulunmaktadır.
6. Çayhan Köprüsü

Çayhan Köprüsü, Kozluk ilçesinin doğusunda yer alan Çayhan köyünün kuzeydoğusunda bulunuyor. Çayhan köyü, ilçeye kuş uçuşu 10 km güneydoğusunda yer alırken, köprü Çayhan Çayı’nın 375 m kuzeydoğusunda yer almaktadır. Köprü, Çayhan Çayı üzerinde doğu-batı doğrultusunda inşa edilmiştir ve günümüzde sadece dört adet ayak kalıntısı kalmıştır.
Bu köprünün muhtemelen üç gözlü olduğu düşünülmektedir. Ortadaki ayak kalıntılarından yola çıkarak, köprünün yuvarlak kemerli gözlere sahip olduğu anlaşılmaktadır. Yapımında, ayakların dış yüzeyinde düzgün blok taşlar, iç kısmında ise moloz taşlar kullanılmıştır. Yörede sıkça kullanılan cas harcı ile sıvanmıştır.
7. Erzen Antik Kenti

Erzen Antik Kenti, tam olarak yeri belirlenemeyen ancak son araştırmalarla büyük ölçüde netlik kazanan tarihi bir yerleşim alanıdır. Bir kısmı Kozluk ilçesinin Oyuktaş Köyü, Yeşilyurt Mezrası arasında, Garzan Nehri’nin doğusunda, diğer kısmı ise Siirt’in Kurtalan ilçesinde yer almaktadır. Erzen şehri, tarihi açıdan İslam öncesi ve İslam dönemi olarak iki ana döneme ayrılmaktadır.
İslam dönemi, özellikle Dilmaçoğulları Beyliği Dönemi (1085-1394) ile uzun ve önemli bir evreye sahiptir. Erzen ismi, ilk kez Asur Kralı II. Asurnasirpal’ın (M.Ö. 884-859) Nairi Ülkesi’ne yaptığı seferleri anlatan çivi yazılı metinlerde yer almaktadır. Bu da şehrin, Asur Dönemi’nden önce kurulmuş olduğunu gösterir. Roma Dönemi’nde ise şehre dair ilk bilgiler edinilmektedir.