Palu Gezilecek Yerler

Palu Gezilecek Yerler

Palu Kalesi, Urartu dönemine ait kaya mezarları ve tapınaklarla tarihi mirası yansıtır. Çarşıbaşı Hamamı, Osmanlı mimarisinin güzel bir örneğidir. Cemşid Bey Külliyesi, cami, türbe ve medreseyi içerir.

Surp Lusovoriç Kilisesi, Bizans dönemine ait tarihi bir yapıdır. Alacalı Mescit, Selçuklu mimarisinin örneğidir. Çırçır Çeşmesi, zarif Osmanlı tasarımına sahiptir. Hamzabey Barajı, doğa severler için huzurlu bir yerdir. Büyük Akdağ, dağcılık için popüler bir destinasyondur.

1. Palu Kalesi

palu kalesi palu gezilecek yerler
Palu Kalesi – Palu Gezilecek Yerler

Palu Kalesi, yaklaşık 3000 yıllık tarihiyle, bölgedeki en önemli tarihi yapılardan biridir. Kalede, Urartu dönemine ait eserler öne çıkar ve bu eserler, Palu’nun uzun geçmişine ışık tutar. Kalede yer alan kaya mezarları, tapınaklar, kaya tünelleri ve su sarnıçları gibi yapılar, bölgenin tarihi zenginliğini gözler önüne serer. Ayrıca, kaya merdivenleri ve kaya ambarları gibi eşsiz yapılar, bu kalenin dönemindeki inşaat teknolojisini ve mühendislik başarısını gösterir.

Palu Kalesi, doğanın sağladığı doğal savunma avantajlarıyla da dikkat çeker. Güney ve güneydoğusunda Murat Nehri ile çevrili, kuzey ve batısında ise sarp kayalıklarla korunmuş olan kale, zorlu bir coğrafyada inşa edilmiştir.

2. Palu Çarşıbaşı Hamamı

palu carsibasi hamami
Palu Çarşıbaşı Hamamı

Palu Çarşıbaşı Hamamı, Elazığ ilinin Palu ilçesinin Çarşıbaşı Mahallesi’nde, Küçük Camii ve Ulu Camii arasında yer almaktadır. Hicri 1070 (Miladi 1659-60) yılında inşa edildiği tahmin edilen bu hamam, klasik Osmanlı hamamlarının mimari özelliklerine sahip olup, bölgenin tarihi dokusunu yansıtır. Eski Palu olarak bilinen bölgede bulunan hamam, günümüzde kitabesi olmayan bir yapıdır.

Hamamın dış cephesi, çevresindeki eski yapılarla benzer şekilde kaba yonu taşlar ve moloz taşlarla inşa edilmiştir. İç mekânında ise kapı köşeleri, kubbeleri tutan kemerler, pencereler ve nişlerin köşeleri düzgün kesme taşlarla işlenmiştir. Ayrıca, hamamın tüm örtü sistemlerinde tonozlar, kubbeler ve kubbeye geçiş sistemlerinde tuğla kullanımı dikkat çeker. Bu detaylar, yapının dönemin inşaat teknikleriyle yapılmış bir Osmanlı hamamı olduğunu gösterir.

3. Cemşid Bey Külliyesi

Murat Nehri’ni gören bir tepe üzerinde 16. yüzyılda inşa edilmiştir. Külliye, cami, türbe, medrese ve hazire olmak üzere dört kısımdan oluşur. 1998 yılında onarım görmesine rağmen, sonraki yıllarda yaşanan deprem ve heyelanlar nedeniyle tekrar onarım yapılması gerekmektedir. Camiye tek bir giriş kapısı vardır ve şu anda kubbeleri orijinal değildir; çöken kubbeler daha sonra yeniden yapılmıştır.

Cemşid Bey Türbesi, bölgenin tarihi ve mimari açıdan en önemli türbesidir. İstanbul ve yerli sanatçılar tarafından büyük bir titizlikle yapılmıştır. Mezar taşındaki çift servi, geometrik desenler ve geçmeler, yörede nadir rastlanan ve klasik işçilikle işlenmiş motiflerin örnekleridir.

4. Surp Lusovoriç Kilisesi

surp lusovoric kilisesi
Surp Lusovoriç Kilisesi

Eski Palu’da, Çarşıbaşı Mahallesi’nde bulunan bu kilisenin Bizans dönemine ait olduğu düşünülmektedir. Kare planlı olan kilisenin naos kısmı hala ayakta olup, üzeri kubbe ile örtülüdür. Kubbesi yıkılmış olsa da kasnağı sağlam bir şekilde korunmuştur.

İç kısmında bulunan freskler önemli ölçüde tahrip olmuş olmakla birlikte, bazı figürler hala görülebilmektedir. Kilise, bölgedeki tarihi ve sanatsal mirası yansıtan önemli bir yapıdır.

5. Palu Alacalı Mescit

palu alacali mescit
Palu Alacalı Mescit

Alacalı Mescit, Selçuklu mimarisinin güzel örneklerinden biridir ve tarihi dokusuyla dikkat çeker. Üzerinde kitabesi bulunmamakla birlikte, kare planlı harim ve son cemaat yerinden oluşan yapının üstü, sivri külahıyla tamamlanmıştır.

Mescidin kuzey ve doğu kısmı toprak altında kalmış olup, yapının dış duvarları iki renkli taşlarla düzgün bir şekilde örülmüştür. İç mekanda ise sıralı moloz taş örgüsü üzerine inşa edilen tuğla kubbe, mescide özgün bir atmosfer katar. Bu özellikleriyle Alacalı Mescit, hem mimari hem de tarihi açıdan önemli bir yapıdır.

6. Çırçır Çeşmesi

Çırçır Çeşmesi, Osmanlı dönemi mimarisinin güzel örneklerinden biridir. Genellikle su temin etmek amacıyla inşa edilen bu çeşme, Osmanlı’nın su yapıları arasındaki zarif tasarımıyla dikkat çeker. Taş ve mermer gibi malzemelerle yapılan çeşmenin, dekoratif unsurlar ve ince işçilikle bezeli yüzeyi, dönemin estetik anlayışını yansıtır. Çeşmenin üzerinde genellikle Arap harfleriyle yazılmış kitabeler bulunur, bu da Osmanlı’nın kültürel mirasının bir parçasıdır.

Etrafı temiz ve bakımlı olan bu alan, doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için ideal bir mekandır. Çırçır Çeşmesi, sadece suyu ve mimarisiyle değil, aynı zamanda çevresindeki peyzaj düzenlemesiyle de ziyaretçilerine keyifli bir ortam sunar.

7. Hamzabey Barajı

Hamzabey Barajı, doğa severler için harika bir keşif alanı sunan etkileyici bir yapıdır. Baraj, temelden 70 metre yüksekliktedir. Çevresindeki doğal güzellikler, yürüyüş yolları ve yeşil alanlar, sakin bir doğa gezisi yapmak isteyenler için mükemmel bir fırsat sunar. Bu bölge, hem sakinliği hem de sunduğu manzaralarla doğa ile iç içe bir deneyim arayanlar için ideal bir yerdir.

Hamzabey Barajı çevresindeki doğa yürüyüşleri, bölgenin sunduğu eşsiz manzaralar eşliğinde yapılan keyifli rotalarla zenginleşir. Yürüyüş parkurları, barajın çevresindeki ormanlık alanlardan geçerek doğanın tüm canlılığını gözler önüne serer. Doğa tutkunları, bu bölgeyi keşfederken, kuş sesleri ve yeşil doğa ile huzurlu bir atmosferin tadını çıkarabilirler.

8. Büyük Akdağ

Büyük Akdağ, yaz ve kış dağcılığı için harika bir rota sunan etkileyici bir dağdır. Yaz aylarında dağcılık severler, zorlu ama heyecan verici parkurlarda tırmanarak bu dağın zirvesine ulaşabilirler.

Kış rotası ise, daha fazla deneyim gerektiren, karla kaplı zorlu yamaçlardan geçer. Büyük Akdağ, doğa ile iç içe bir keşif yapmak isteyenler içindir.

Yorum Yaz

Üye Olmadan Yorum Yazın!