Sabancı Merkez Camii, 28,500 kişilik büyüklüğü ve modern mimarisiyle dikkat çekerken, Ramazanoğlu Konağı 1495 yılında inşa edilmiş Osmanlı dönemi eseridir. Tarihi Tepebağ Mahallesi, Neolitik dönemden kalma yerleşim alanlarıyla Taşköprü, 4. yüzyıldan kalma, dünyanın en eski köprüsü olarak tanınır.
Büyük Saat Kulesi ise 32 metre yüksekliğiyle Türkiye’nin en uzun saat kulesidir. Adana’daki diğer önemli yapılar arasında Seyhan Çarşı Hamamı ve Irmak Hamamı bulunur; ikisi de tarihi dokularını koruyarak ziyaretçilerine hizmet vermektedir.
İçindekiler
Toggle- 1. Sabancı Merkez Camii
- 2. Ramazanoğlu Konağı
- 3. Tarihi Tepebağ Mahallesi
- 4. Adana Taşköprü
- 5. Adana Büyük Saat Kulesi
- 6. Seyhan Çarşı Hamamı
- 7. Adana Ulu Camii
- 8. Irmak Hamamı
- 9. St. James Kilisesi
- 10. Bebekli Kilise
- 11. Hayriye Hanım Konağı
- 12. Hasan Ağa Camii
- 13. Yağ Camii
- 14. Bahri Paşa Çeşmesi
- 15. Adana Yeni Camii
- 16. Akça Mescit
- 17. Küçük Dikili Köyü Şehitliği
1. Sabancı Merkez Camii

Sabancı Merkez Camii, 1998 yılında hizmete açılmış olup, 58.900 m² alan üzerine inşa edilmiştir ve 12.900 m² kapalı alana sahiptir. Şehirdeki ana arterlerin, demir yolunun ve çevre il ve ilçelere bağlanan yolların kesişim noktasında yer alan cami, yüksek minareleriyle uzaktan görünebilmesi nedeniyle Adana’nın sembollerinden biri haline gelmiştir.
Camii, 28.500 kişiye ibadet imkanı sunmakta olup, Balkanlar ve Ortadoğu’nun en büyük camilerinden biridir. Modern mimarisi ve geniş ibadet alanıyla dikkat çeken Sabancı Merkez Camii, Adana’nın dini ve kültürel hayatında önemli bir yere sahiptir.
2. Ramazanoğlu Konağı

Ramazanoğlu Konağı, 1495 yılında Halil Bey’in hükümdarlığı döneminde inşa edilmiştir. Üç katlı yapısı, hem taş hem de tuğla kullanılarak inşa edilmiştir ve bu özelliğiyle Türkiye’nin en eski konut örnekleri arasında yer almaktadır.
Konağın Harem bölümü, Ramazanoğlu ailesinin yaşadığı özel alan olarak dikkat çekerken, Selamlık bölümü ise günümüze ulaşamayan kalıntılarıyla, devlet işlerinin tartışıldığı önemli bir merkez olmuştur. Tarihi dokusu ve mimari özellikleriyle Ramazanoğlu Konağı, geçmişin izlerini günümüze taşımaktadır.
3. Tarihi Tepebağ Mahallesi

Tepebağ Mahallesi, ilk imar çalışmalarının Neolitik Çağa kadar uzandığı bir yerleşim alanıdır. Seyhan Nehri’nin karşısındaki tepede bulunan Tepebağ, surlarla çevrildiğinde Taşköprü’den uzak kalmıştır. Osmanlı döneminde varlıklı bir Ermeni mahallesi olarak ortaya çıkan Tepebağ, tarihi evleri ve taş okullarıyla ilçenin Ermeni mimarisini yansıtmaktadır.
Günümüzde Tepebağ, arkeolojik bir parka dönüştürülmekte olup, burada gerçekleştirilen arkeolojik kazıların yanı sıra 18. yüzyıldan kalma evler ve kamu binaları restore edilmiştir. Tepebağ Höyük, Adana’nın en eski yerleşim yerlerinden biri olup, antik kalıntıların yanı sıra Osmanlı sivil mimarisinin örneklerinden Tepebağ Evleri’ni barındırmaktadır.
4. Adana Taşköprü

Adana Taşköprü gerçekten tarihi açıdan çok önemli bir yapı. 4. yüzyıldan kalma bu Roma köprüsü, sadece mimarisiyle değil, aynı zamanda tarihe olan katkısıyla da oldukça dikkat çekiyor. Seyhan Nehri üzerinde yer alması ve zamanında motorlu araçların geçişine olanak tanımış olması, köprüyü özel kılan özelliklerden birkaçı.
Bugün, yaya ve bisiklet trafiğine açık olması ise hem çevreye zarar vermemek hem de tarihi dokuyu korumak adına güzel bir uygulama. Bu köprü, Adana’nın simgelerinden biri olarak yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.
5. Adana Büyük Saat Kulesi

Büyük Saat Kulesi, Adana’nın önemli simgelerinden biri olduğu gibi, aynı zamanda oldukça ilginç bir geçmişe sahip. 32 metre yüksekliğiyle, sadece Türkiye’nin değil, bölgenin de en uzun saat kulesi olarak dikkat çekiyor. Fransız işgali sırasında hasar görmesi, bu tarihi yapının ne kadar zorlu bir geçmişi olduğunu gösteriyor. Neyse ki, 1935 yılında yeniden inşa edilmesiyle, bu ikonik yapı günümüzde hala ayakta ve şehre olan bağını pekiştiriyor.
Saat Kulesi’nin hem şehri simgelemesi hem de Adana’nın armasında yer alması, yapının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Ayrıca, çevresindeki meydan da oldukça hareketli ve sosyal yaşamın merkezlerinden biri.
6. Seyhan Çarşı Hamamı
Seyhan Çarşı Hamamı, 1529 yılında Ramazanoğlu Piri Paşa tarafından inşa edilmiştir ve Adana ile çevresindeki en büyük hamam olarak öne çıkmaktadır. Beş kubbesiyle dikkat çeken hamamın iç mekanları zarif mermerlerle kaplanmıştır.
İnşa edildiği dönemde, su ihtiyacı değirmen çarkları ve kanallar aracılığıyla karşılanıyordu, bu da hamamın işlevselliğini artıran bir sistemdi. Seyhan Çarşı Hamamı, sadece bir temizlik alanı olmanın ötesinde, sosyal etkileşimlerin yaşandığı önemli bir kültürel mekandır.
7. Adana Ulu Camii

Adana Ulu Camii, Seyhan ilçesinde yer alan, medresesi ve türbesiyle birlikte şehrin en çok ilgi çeken ortaçağ mimarisine sahip yapılardandır. 16. yüzyıldan kalma İznik çiniciliği etkilerinin görüldüğü iç mekan tasarımı, zarif süslemeler ve detaylarla göz kamaştırır. Siyah ve beyaz mermer taşları, caminin iç yapısında dikkat çekici bir şekilde kullanılmıştır.
Camii, sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel bir merkezdir. Adana’nın geçmişine ışık tutan bu yapı, şehri ziyaret edenlerin ilgisini çeker.
8. Irmak Hamamı

Irmak Hamamı, antik Roma hamamlarının kalıntıları üzerine 1494 yılında Ramazanoğlu Halil Bey tarafından inşa edilmiştir. Adını, suyun kaynağının nehir olmasından almıştır. Ramazanoğlu Beyliği’nin son döneminde, eski bir Roma hamamının kalıntıları üzerine inşa edilmiştir. Dikdörtgen bir plana sahip olan yapının Türkler tarafından yapılan külhan kısmı ile Roma Dönemi’ne ait bölümler arasında belirgin farklılıklar bulunmaktadır.
Hamam, büyük bir kubbe, üç kubbeli bir soğukluk ve merkezi bir kubbe ile tasarlanan sıcaklık bölümlerine sahiptir. Yapının genel ölçüleri yaklaşık 37,5×30,5 metredir. Günümüzde özel mülkiyette olan bu yapı hala hamam olarak kullanılmaktadır.
9. St. James Kilisesi

St. James Kilisesi, 1501 yılında Ramazanoğlu Halil Bey tarafından camiye dönüştürülerek Yağ Camii adını almıştır. Zamanla camiye çeşitli eklemeler yapılmıştır; 1525 yılında Piri Mehmet Paşa tarafından bir minare eklenmiş, 1558 yılında ise bir medrese inşa edilmiştir.
Camii, Selçuklu mimarisinin izlerini taşırken, sarı taştan yapılmış kapısıyla da dikkat çekmektedir. Tarihi yapısı ve mimari detaylarıyla Yağ Camii, hem dini bir merkez hem de kültürel bir miras olarak önemli bir yere sahiptir.
10. Bebekli Kilise

Bebekli Kilise (Aziz Pavlus Katolik Kilisesi), 1870 yılında inşa edilmiş olup, 1915 yılına kadar Ermeni Kilisesi olarak kullanılmıştır. Tarihi boyunca birçok değişim geçiren bu kilise, günümüzde Romalı Katolik topluluğuna hizmet vermektedir. Bebekli Kilise, 1880-1890 yılları arasında inşa edilmiştir ve esas adı Saint Paul’dur.
Kilisenin tepe kısmında yer alan 2.5 metrelik tunç heykeli, Meryem Ana’yı tasvir etmektedir. Heykelin bebeğe benzemesi nedeniyle bu kilise halk arasında “Bebekli Kilise” olarak anılmaktadır.
11. Hayriye Hanım Konağı
Hayriye Hanım Konağı, Adana’nın Seyhan ilçesinin Reşatbey Mahallesi’nde yer alır ve tarihi dokusu ile mimari özellikleriyle büyük dikkat çeker. Osmanlı dönemi izlerini taşıyan bu konak, bölgenin kültürel mirasını yansıtan önemli bir yapıdır. İnce işçilik ve zarif detaylarıyla hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin ilgisini çeker.
Konağın mimarisi, Adana’nın tarihsel zenginliğini ve kültürel geçmişini gözler önüne serer. Bugün, bu tarihi yapı, şehre ait önemli bir kültürel değer olarak korunmaktadır.
12. Hasan Ağa Camii

Hasan Ağa Camii, Adana’nın Ali Dede Mahallesi’nde yer alır ve Osmanlı devri klasik mimari tarzını yansıtan tek cami olmasıyla büyük bir öneme sahiptir. Yapının mimarisi, dönemin estetik ve işçilik anlayışını en iyi şekilde ortaya koyar. Camii, hem şehri hem de Osmanlı kültürünü tanımak isteyenler için önemli bir durak olmuştur.
Camideki müezzin mahfeli üzerindeki ahşap işçiliği oldukça etkileyicidir. Detaylı ve ince işçilikle yapılan bu ahşap süslemeler, caminin iç mekanını daha da güzelleştirir ve ziyaretçilerini büyüler.
13. Yağ Camii
Yağ Camii, Adana’nın önemli tarihi yapılarından biridir ve başlangıçta “Eski Cami” olarak biliniyordu. Ancak, yanındaki yağ çarşısı nedeniyle zamanla “Yağ Camii” adını almıştır. 1501 yılında, Ramazanoğlu Halil Bey’in emriyle bir kiliseden camiye dönüştürülmüştür, bu da caminin tarihi açısından önemli bir dönüm noktasıdır.
Günümüzdeki mimari yapısına ise Piri Paşa’nın yaptığı eklemelerle kavuşmuştur. Bu eklemeler, caminin mevcut mimarisine zenginlik katmış ve yapıyı daha etkileyici hale getirmiştir. Yağ Camii, hem tarihi hem de kültürel açıdan büyük bir öneme sahiptir.
14. Bahri Paşa Çeşmesi

Bahri Paşa Çeşmesi, 1890 yılında Adana’nın Kuruköprü semtinde dönemin valisi Bahri Paşa tarafından inşa edilmiştir. Bu çeşme, şehrin tarihi yapıları arasında önemli bir yer tutmaktadır. Ancak, 1952 yılında yapılan imar çalışmaları nedeniyle orijinal çeşme kaldırılmıştır.
1993 yılında, Vali Recep Birsin Özen tarafından orijinal ölçüleriyle aynı olan bir kopyası yaptırılmış ve Atatürk Parkı’nın güney tarafına yerleştirilmiştir. Bu yeniden yapım, şehrin geçmişini yaşatmaya devam etmek amacıyla gerçekleştirilmiş ve bölgeye tarihi bir değer katmıştır.
15. Adana Yeni Camii
Adana Yeni Camii, Seyhan ilçesinde yer alan tarihi bir camidir ve Memlûk mimarisinin izlerini taşır. 1724 yılında, Antakyalı zengin Abdürrezzak Antaki tarafından yaptırılmıştır. Yapının mimarisi, dönemin estetik anlayışını ve Memlûk kültürünü yansıtan zarif detaylar içerir.
Yeni Camii, şehre ait önemli dini yapılar arasında yer alır ve hem iç mekanındaki süslemeleri hem de dış yapısıyla dikkat çeker. Bu cami, Adana’nın tarihi mirasını yaşatan ve ziyaretçilere görsel bir şölen sunan önemli bir yapıdır.
16. Akça Mescit
Akça Mescit, Adana’nın en eski Türk yapısı olarak bilinir ve Ulucami Mahallesi’nde, Ulucami’ye 60 metre mesafede yer almaktadır. Türkmen ağası Ağca Bey tarafından yaptırıldığı için bu ismi almıştır. Mescitte, tarihî ebcet denilen bir sistemle yapılan bir tarihlendirme bulunmaktadır.
Giriş kapısının üzerinde yer alan kitabe, kabartma olarak işlenmiş iki kuş figürü ile süslenmiştir. Bu kuş figürleri, ebcet hesabı ile bir tarih oluşturarak, yapının 812 Hicri (1489) yılında inşa edildiğini göstermektedir.
17. Küçük Dikili Köyü Şehitliği
Küçük Dikili Köyü Şehitliği, 1920 yılı Haziran ayında, Karahan’daki milli kuvvetlere ulaşmak amacıyla yola çıkan yaklaşık 100 Türk’ün, Yeşiloba yakınlarındaki bir Ermeni çiftliğinde acımasızca şehit edildiği bir yerdir. Bu olay, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin acı bir parçasıdır ve şehitlerin anısını yaşatmak için bu şehitlik yapılmıştır.
Şehitlik, sadece bölgenin tarihsel önemini değil, aynı zamanda Türk milletinin zorluklar ve kahramanlıkla dolu geçmişini de simgeler. Bugün, bu alan, şehitlerin anısını yaşatmak ve ziyaretçilere tarihin izlerini aktarmak için önemli bir hatıra yeri olarak korunmaktadır.