Yıldırım Gezilecek Tarihi Yerler Listesi

Balabanbey Kalesi, Yeşil Türbe, Hünkar Köşkü Müzesi, Hançerli Medresesi ve Açık Namazgah, şehrin Osmanlı geçmişine dair önemli izler taşımaktadır. Balabanbey Kalesi, Osman Gazi’nin kuşatma amacıyla yaptırdığı ilk kaledir. Yeşil Türbe, Çelebi Mehmed’in mezarını barındıran sekiz köşeli bir yapıdır.

Hünkar Köşkü, Abdülmecid’in ziyaretleri için inşa edilmiştir. Hançerli Medresesi, 15. yüzyılda eğitim amaçlı yapılmış bir medrese olup restore edilmiştir. Açık Namazgah, 14. yüzyıldan kalma bir ibadet alanıdır.

1. Balabanbey Kalesi

Balabanbey Kalesi
Balabanbey Kalesi

Osman Gazi, Bursa’yı kuşatmak için şehre iki kale yaptırmış ve bunlardan biri, kumandanlığını Balaban Bey’in yaptığı Balabanbey Kalesi olmuştur. Yıldırım İlçesi, Mollaarap mevkiinde bulunan kale, Osman Gazi’nin Bursa’yı abluka altına almak amacıyla bir yılda inşa edilmiştir (1303). Balaban Bey, Osmanlı ordusu ile bu kalede yirmi dört yıl kalarak 6 Nisan 1326’da Bursa’nın fethini buradan gerçekleştirmiştir.

Balabanbey Kalesi, Osmanlı’nın Bursa’ya yaptırdığı ilk eser olup, Osmanlı yapı tarzını yansıtmaktadır. Kale duvarları, moloz taş ve aralarda üç sıra tuğla örgüsüyle yapılmıştır. Batı duvarında kemerli kapı açıklıkları bulunmaktadır.

2. Yeşil Türbe

Yeşil Türbe - Yıldırım
Yeşil Türbe – Yıldırım

Yeşil Camii’nin güneyinde yer alan Yeşil Türbe, Yıldırım Bayezid’in oğlu Çelebi Mehmed tarafından 824 H. (1421) yılında yaptırılmıştır. Türbenin mimarı ise Hacı İvaz Paşa’dır. Yeşil Türbe, sekiz köşeli bir yapı olarak inşa edilmiştir ve dıştan yüksek kasnağı ile sivri kubbesi, mimari üslubunun karakteristik öğelerindendir.

Yapı, zemin katta yer alan sandukaların bulunduğu alan ve kripto vazifesi gören, tonozla örtülü bir bodrumdan oluşmaktadır. Kubbe, sekiz yüzlü kasnak üzerine oturur ve her bir yüzünde sivri kemerli birer küçük pencere bulunur. Kubbeye geçiş, prizmatik üçgen dizisinden oluşan bir kuşakla sağlanmıştır.

3. Hünkar Köşkü Müzesi

Hünkar Köşkü Müzesi
Hünkar Köşkü Müzesi

Hünkar Köşkü, Bursa’nın güneyinde, Yıldırım ilçesine bağlı Temenyeri Parkı’nın güney-üst kesiminde, şehre hâkim bir konumda yer alır. 1844 yılında Sultan Abdülmecid’in Bursa gezisi için (Saltanatı 1839-1861) dönemin Bursa Valisi Mehmet Salih tarafından “Av Köşkü” olarak inşa edilmiştir. Padişah Abdülmecid’in Bursa’yı onurlandıracağı haberi üzerine, köşk, Keşiş Dağı (Uludağ) eteklerindeki Hüsamettin Dergâhı yakınında ve Gökdere’nin doğusunda, Ebu Şahme Şeyhi Hasib Efendi’nin (bazı kaynaklarda Şerif Efendi) bahçesinde, sadece 19 gün gibi çok kısa bir sürede acele olarak inşa edilmiştir.

Köşk, 29 Haziran-2 Temmuz 1844 tarihlerinde Sultan Abdülmecid, 18 Nisan 1862 tarihinde Sultan Abdülaziz ve 23 Ağustos 1909 yılında Sultan V. Mehmet Reşad tarafından konaklanmıştır. Çeşitli tarihlerde Bursa’yı ziyaret eden Mustafa Kemal Atatürk tarafından da konaklanan bu köşk, “Kasr-ı Hümayun”, “Kasr-ı Milli”, “Cumhuriyet Köşkü” ve “Atatürk Köşkü” gibi farklı adlarla da anılmaktadır.

Köşkün iç kısmında, kabul salonu, Atatürk’ün odası, manevi kızları Sabiha ve Ülkü’nün yatak odası, havuzlu salon gibi önemli alanlar yer almaktadır. Yemek odasında bulunan birbirinden değerli porselenler, bahçedeki anıt ağaçlar, çakıl mozaik (podima) zemin ve dönemin Kütahya çinileri ile süslü çeşme de köşkün görülmesi gereken değerlerindendir.

4. Hançerli Medresesi

Hançerli Medresesi
Hançerli Medresesi

Hançerli Medresesi, Osmanlı Sultanı II. Beyazid’in oğlu Sultan Murad’ın kızı Fatma Sultan tarafından 15. yüzyılın son çeyreğinde inşa ettirilmiştir. Medrese, 14 oda ve bir derslikten oluşan bir yapıdır. Uzun yıllar boyunca eğitim hizmeti vermiş olan bu yapı, vakıf mütevellilerinden kaynaklanan sebepler ve bakımsızlık nedeniyle zamanla harabe hale gelmiştir.

Vakfiyeler aracılığıyla medresenin bakım ve onarımı için gerekli işlemler yapılmış ve Vakıflar Müdürlüğü’ne ait olan alan, vakıflardan onarım karşılığında alınmıştır. Müze Müdürlüğü denetiminde yapılan kazılar sonucunda medresenin tüm izleri ve temelleri gün yüzüne çıkartılmış ve yapının plan şeması oluşturulmuştur. Tüm bu veriler ışığında projeler hazırlanmış ve anıtlar kurulunun onayı ile restore edilmiştir.

5. Açık Namazgah

Açık Namazgah
Açık Namazgah

Türkiye’deki Açık Namazgah olarak inşa edilen yapılar arasında ilk ve en güzel örneklerinden biri olan bu yapı, 14. yüzyıla tarihlenmektedir. Açık Namazgah, Kara Timurtaş Paşa’nın oğlu Umur Bey tarafından yaptırılmıştır. Yapıldığı dönemde, özellikle Bayram ve Cuma günlerinde, sefere çıkılmadan önce namaz kılmak ve dua etmek amacıyla kullanılmıştır.

Yapı, mermer kaplı bir zemin üzerinde yer almakta olup, güney duvarında bir mihrap nişi bulunmaktadır. Mihrap nişinin her iki yanında, alanı sınırlayan basamaklı bir minber ve kürsü yer alır. Bu yapı, açık alanlarda ibadet için özel olarak tasarlanmış olup, dini ritüellerin gerçekleştirildiği önemli bir mekân olarak işlev görmüştür.

Zamanla metruk duruma gelen Açık Namazgah, son yıllarda yapılan restorasyon ve koruma çalışmalarıyla asıl işlevine yeniden kazandırılmıştır. Bugün, Namazgah Dinlenme Parkı içerisinde bulunan bu tarihi yapı, ziyaretçilere hem kültürel bir deneyim sunmakta hem de dini ritüellerin yapıldığı önemli bir alan olarak kullanılmaktadır.

Paylaş:

Yorum Yaz

Üye Olmadan Yorum Yazın!